Hikaye / Aşk Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 8.08.2013
Okunma Sayısı : 1756
Yorum Sayısı : 1



 


Eve geldiklerinde, sofra hazırlanmıştı bile,
 
Sofraya oturmadan önceki tanışma faslı görülmeğe değerdi:
 
Söze ilk başlayan Sayde'nin annesi oldu
 
-Adınız Zaferdi galiba.
 
-E evet hanımefendi Zafer, yani bir de Kemali var ben şimdi
daha çok Kemal ismini kullanıyorum.
 
- Anladım, benim ki de Nurten
 
-Çok memnun oldum efendim. Sayde hanımla tanışmamız tamamen 
bir tesadüf işte, sonucunda sizlerle birlikte yemek yemekte varmış
kısmette.
 
Nurten hanım konuyu değiştirmek istercesine,
 
-İşiniz güzel ve zevkli olmalı, hani ne bileyim, cıvıldayan kuşlar, 
bir de güzel çiçekleriniz varmış.
 
-Şey evet hanımefendi, oldukça güzel, Sayde hanım 
her şeyi anlatmış sanırım.
 
-Pek her şeyi anlattı sayılmaz, örneğin, bu işten önce başka iş yapıp 
yapmadığınızı söylemedi.
Ha bu arada bir de müzikle uğraşıyormuşsunuz sanırım.
 
Sayde ister istemez söze karışmak zorunda kaldı.
 
-Anneciğim, daha yemeğe oturmadan, çok soru sormadın mı 
Kemal beye? 

Hem daha önce ne iş yaptığını ben bile bilmiyorum henüz.
 
Kemal ortamı germek istemezcesine;
 
-Hayır lütfen hiç önemli değil,  sorsun tabi, evet elbette bütün 
hayatım boyunca kuşçuluk yapmadım. Bu işe sadece oyalanmak 
için başladım. Ancak çok sevdim ve devam ettim.
 
-Yani?
 
-Daha önce başka bir mesleğim vardı. 
Ordudan, yüzbaşılıktan ayrıldım ben…
 
-İki kadın birden şaşkınlıkla, yüzbaşılık mı? 
Diye aynı anda konuşunca,
 
Kemal
 
Neden o kadar şaşırdınız, evet yüzbaşılıktan ayrıldım.
 
Sayde susmayı tercih etti.
 
Ancak Nurten hanım yine dayanamadı ve
 
“ Peki neden? ” Diye sordu.
 
Kemal onu kırmamaya özen göstererek, 
isterseniz bunu başka zaman anlatayım deyince,
 
Sayde atıldı ve elbette hemen sofraya oturalım dedi.
 
Annesi oldukça rahatlamıştı.  

Kemal’i gözü tutmuştu, kızı için kapıldığı endişelerin 
yersiz olduğunu düşündü.
 
Hep birlikte yemeğe oturdular.
 
Yemekte genelde geçmiş yılların müziğinden özlemle 
konuşuldu. Zafer onlara bir gün gitarını getirip, 
eski şarkıları söyleyeceğinin sözünü verdi. Tabi ki , sohbetin 
önemli bir konusu da Şekerdi.
 
Sayde Şekeri yanlarına getirmek istedi. 
Ancak annesi buna müsaade etmedi. 
Hele bir yemeğimizi bitirelim. Hem kahvelerimizi içeriz. 
Hem de Şeker hanımla ilgilenirsiniz diyince, çaresiz kabullendiler.
 
Bu arada  Kemal uzun zamandır böyle güzel yemekler yemediğini
 belirterek Nurten hanıma iltifatlar yağdırdı.
 
Ara sıra annesine göz ucuyla bakan  Sayde onun memnuniyetini 
gördükçe içinden gizli bir sevinç duyuyordu.
 
Yemek biter bitmez genç kadın önce kuşu yemek odasına getirdi. 
Ardından mutfağa kahve yapmak üzere gitti.
 
Bu arada Kemal'de müsaade isteyerek, Şekerin karşına geçip, 
“Hayat ne güzel” cümlesini tekrarlamaya başladı. 
Ancak Şeker garip sesler çıkarıyor fakat o cümleyi bir türlü 
söylemiyordu.
 
Kahvelerle odaya giren Sayde heyecanla sordu
 
-Konuştu mu?
 
Kemal “Hayır konuşmuyor “ diye cevap vermek üzereydi ki,
 
Şekerin “Hayat ne güzel” sözünü üç defa tekrarlaması, 
en çok Nurten hanımı şaşırttı.
 
-A a bak yaramaza nasıl da konuşuyor.
 
-Sayde sevinçle çığlık atarken, Kemal yine şaşkınlığını 
gizleyemedi. Nasıl oldu bu?
 İkimizin birden sesini duyunca sevgili kuşumuz konuşmaya başladı.
 
Şekerse onlar konuştukça, adeta çığlıklar atarak, 
“Hayat ne güzel” diye konuşmaya devam ediyordu.
 
Onun bu hali üçünün de kahkahalarla gülmesine neden oldu.
 
“Şuna bakın hele” Dedi Sayde “Sanki ailesine kavuşmuş bir 
çocuk edasında”
 
Neşe içinde saatlerin nasıl geçtiğinin farkına varmadılar.
 
Sonunda Kemal saate baktı ve çok geç olmuş, 
artık müsaade isteyeyim dedi.
 
Annesi Sayde'yi şaşırtan bir tavırla,
 
“Madem yalnız yaşıyorsunuz, her zaman bekleriz, en fazla
 sofraya bir tabak daha koyacağız, lütfen çekinmeyin istediğiniz
 zaman gelebilirsiniz.” Dedi ve iki kadın birlikte Kemal’i uğurladılar.

Devam edecek

Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
( Yüzbaşı Kemal (On Üçüncü Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 8.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu