Dostluğa Davet...
Üzdük birbirimizi; diyerek şucu-bucu
Ayan beyan ortada, acıklı ahvâlimiz.
Benliğimizden geçtik; söz verdik, ettik rücû
Şimdi yürek dağlıyor, hâl-i pür melâlimiz.
Oysa büyük devletiz! Asil milletiz güyâ!
Düştük birbirimize; bize gülüyor dünya
Kalmadı mı kimsede, zerre miktarı hayâ?
Açın o yumrukları; dostça değsin elimiz.
Tefrika kök salınca bir toplumun içine
Halel gelir gün be gün bağımsızlık gücüne.
Herkes cevap ararsa kendi hata, suçuna
Serâb olmaktan çıkar, kardeşlik hayâlimiz.
Deme sakın "hatam yok; herkes aptal, ben zeki
Baştan sona haklıyım; haksız olan öteki!"
Hiç barışa, dostluğa bir şans verdin mi peki?
Ey anneler, ses verin! Görev size düşüyor!
Kalplerde yara derin; kalmadı mecâlimiz.
Her yapılan hatanın bir
bedeli oluyor
Bu kez paha çok büyük;
genç nesiller soluyor!
Silkelenme vaktidir!
Gemimiz su alıyor
Hiç kimsenin hakkı yok,
bu milleti germeye
Mecbûr hem de mahkûmuz eli ele vermeye.
Haydi! Yine birlikte, gidelim gül dermeye
Böyle doğrulur ancak, bükülen bu belimiz.