İnatla bilerdin hırsını kini
Bir kere şefkatle sarsan ne olur
Bir mecnun sanırdın her gördüğünü
Şimdi ne haldeyim sorsan ne olur
Ne sözün söz gibi ne söylediğin
Kapında esirdim kul eylediğin
Eksikti yaşantın bel bağladığın
Artık defterimi dürsen ne olur
Sadece aklında bir siluetim
Oysa tüm varlığın benim niyetim
Artık susuyorum son vasiyetim
Zehir ol kanıma girsen ne olur
Şimdi özlemlerin firakım oldu
Vuslat dedikleri merakım oldu
Uyandı gerçekler idrakim oldu
Kalbimin tahtını kırsan ne olur
En güzel düş gibi sevmişken seni
Oyuncak sanırsın belki de beni
Gidişin elbette vardır nedeni
Başka yüreklere girsen ne olur
Geceler karanlık derin sessizlik
Boğuyor usulca bu nefessizlik
Ne kadar uzaksın bu ne hissizlik
Şimdi sevdim diye sorsan ne olur
Kirmana döndürdün eğirdin beni
Vasıfsız ikbale çevirdin beni
Yıkılmaz sur idim devirdin beni
Bağırsan çağırsan dursan ne olur
Firakın ardına hüzün tütünce
Hayat gurbet diye bizi itince
Bütün ümitlerin artık bitince
Seni seviyorum dersen ne olur
Veda bile etme kapıyı kapat
Yaralıydı Âdem yaramı kanat
Çekinme öfkeni zehrini damlat
Ben zaten ölmüşüm vursan ne olur
Âdem Efiloğlu