Geçenlerde şöyle oturdum düşüncelere daldım …Bir arkadaşım var ,maddi durumu bozulduğu için istanbula taşınmak zorunda kaldı.Onu ziyarete gittiğimde gördüğüm ve duyduğum şeyler beni gelecek için ümitlerimi kaybetmemem gerektiğine inandırdı…
Arkadaşımı ziyaret etmek için gittim ve birgün onunla dışarıya çıktık, eve geri döndüğümüzde kapının önünde içinde pastırmaya varıncaya kadar bir çok çeşit gida olan Pazar alışverişi poşeti ve bir miktar parayla karşılaştık…
-İşte böyle burada benim komşularım dedi arkadaşım…Kimin verdiği kimlerin gönderdiği belli olmayan yani sağ elin verdiğini sol elin duymadığı zihniyette olan komşular.
Bunu her zaman yapıyorlar kimlerden geldiğini bilmiyorum ama beni ezmeyen kimseye minnet duymama, onların karşısında ezilmeme sebep olmayan yardımlar bunlar, bende karşılığında sadece onlara dua ediyorum dedi.
Arkadaşımın nerden geldiğini ne durumda olduğunu çoğu komşuları bilmiyor oysa sadece onun o büyük sitenin zemin katında oturmasını ölçü alıp kendileride üst katlarda oturmanın sadakasını veriyorlar
Bu ne güzel bişey diye düşündüm,oysa ben artık gelecek olan neslimizden bile ümidimi kesmişken içimde yeniden bazı umutlar filizlenmeye başladı.
Şöyle bir düşündüm, etrafımızdaki ihtiyaç sahibi insanları ,maddi durumu iyi olup keyiflerince yaşayanları…!.Öte yanda yoksul kişilere yardım amacıyla kurulmuş üçbinden fazla başvuru yapılan ama karşılığı olarak o insanlara bişey verememekten kapanmakla karşı karşıya olan umut feneri yardımlaşma derneğini…
Etrafımızda birsürü maddi durumu çok üst düzeyde insan varken nasıl olurda böyle bir amaç için kurulmuş bir dernek kapanmakla karşı karşıya kalabilir ve bu derneğe ümitlerini bağlayan insanlar,buradan elleri boş dönebilir..?
Çünkü maddi durumu iyi olan birçok insan onları basının karşısına taşıyacak yardım yaptı diye ilan edebilecek , plaketler alabileceği kişilerin peşinde koşuyorlar..Bunu amaç edindiği içinde gerçekten ihtiyaç sahibi olan kişileri gözardı edip kendileri gibi zengin ve yaptığımız yardımları ne şekilde vergiden düşebiliriz hesabını yapan insanların peşlerine takılıyorlar…
Yardım yaparken bile sağcı solcu ayrımı yapmayı ihmal etmiyorlar,bahane olarakta o insanlar sakallı, o dernek sağcı ,işte şu partiden , bilmem işte onlar buralı değil yabancılara yardım ediyorlar gibi bahanelerle kendilerini haklı çıkartmaya çalışarak vicdanlarını rahatlatma yoluna gidiyorlar.
Ellerini eteklerini dernekten çekmeye çalışan o kadar çok iş adamı varki oysa oraya verecekleri para onlar için çocuklarının harçlığı bile sayılmaz inanın… Bunun yanısıra öyle insanlarda varki kendilerinin durumuda hiç iyi değilken bir on tl vererek bir insanın yarasına merhem olurum düşüncesindeler, ama bunlarda azınlıkta tabii..
Şöyle bir düşündüm atalarımız ‘’bir elin nesi var ,iki elin sesi var demişler..,,bizler bu atasözünü bile düşünerek bişeyler yapmaya çalışsak inanın etrafımızdaki birçok insanın yarasına merhem olabiliriz.
Madem öyle yada böyle birşeyleri bahane ederek yardım yapmıyoruz o zaman mesela apartmanımızdaki ,mahallemizdeki ,köyümüzdeki maddi durumu iyi olmayan ,sıkıntıdaki insanlara mutfağımızdaki iki paket yiyecekten birini , çocuklarımızın giysilerinden bi kaç tanesini ,pazardan alışveriş yaparken iki kilo aldığımız şeylerden birazını ayırarak ,birlik beraberlik içerisinde bir arkadaşımızda toparlayıp ,yardıma ihtiyacı olan insanlara versek ,güzel olmazmı ..Hem biz vicdanımızı doyururuz ,hemde o kişileri sevindirmiş oluruz..
Altın günlerini para günlerini yaparken birde yardım günleri tertip edebiliriz…İnanın manevi mutluluk o kadar güzel ki bir kere tadsanız bunun devamını getirmek için çabalayacağınıza inanıyorum ben çünkü bizim atalarımız böyle düşünen ve uygulayan insanlardı…Bizim hamurumuzda da bu hasletler var inanıyorum ,sadece bir kıvılcım bekliyoruz..
Market sahibi insanlara sesleniyorum, marketinizde bir köşe ayırın ve buraya bir sandık koyalım …Bu sandık yardım sandığı olsun ,inanıyorum insanlarımız alışveriş yaparken aldıkları erzaktan bir paketini o sandığa atacaklar ve attıkları bu paketler orada çoğalacak..Hem siz bir paket daha fazla bişey satmış olacaksınız hemde o paketi alan insanımızın karnı doyacak.
Lütfen sizleri duyarlı olmaya davet ediyorum ..Ben çok önceleri bu düşüncemi büyük marketler zinciri olan bir market sahibine açıkladım ama aldığım cevap beni çok üzdü..Bana derneğinizin sandığını koyarsam benim hangi taraftan olduğum ortaya çıkar ve ben böyle bilinsin istemiyorum dedi..
Bakın insanlarımız hangi hesapların peşinde görelim…O kasasını doldururken neleri düşünüyor ,oysa o bu şehrin halkının sırtından zengin olurken bu şehrin yoksulunu neleri düşünerek görmezden geliyor…
Aslında şehrimiz insanlarının sırtından zengin olan insanların ,gene şehrimizde yaşayan ve yoksul olan insanların yarasına merhem olmak için çabalaması gerekir diye düşünüyorum ,en azından onlara yardım etmek için kurulan dernek yada vakıfları desteklemesi gerekir .
Lütfen şöyle bir silkelenelim ,üzerini küllerle örttüğümüz iyi hasletlerimizi ortaya çıkaralım.Hep bizden iyi durumda olanlara değil ,kötü durumda olan insanlara bakalım ve onlar için neler yapabiliriz diye düşünelim…
Bir çocuğun başını okşamak ,o ağlarken ona küçük bir hediye vererek gülümsemesini görmek,aç bir insanın karnını doyurmak için vereceğiniz bir simit karşılığında alacağınız hazzı tahmin bile edemezsiniz…
Sizleri de bu yardım kervanına davet ediyorum gelin sizde katılın… Ve bu katılımdan alacağınız hazzı unutamayacağınıza garanti veriyorum..En azından bizlerden sonra gelecek kuşaklara atalarımızdan bize kalan bu güzel hasletleri , örf ananelerimizi bırakalım.
Sonradan bize ne oldu böyle dememek için onlara bunları borçluyuz..
Bir gün gelip bizlerinde ihtiyaç sahibi insanlar olmayacağımızın garantisini kim verecek bize.?.Bugün bu insanlara yardım edersek ,yarın bizde düştüğümüzde yardım edecek insanlar bulabilmek için şimdiden geleceğimize yatırım yapalım diyorum..Bunlara duyarsız kalmayacağınıza inancım sonsuz,bu duygu ve düşüncelerle en güzel günler sizlerin olsun ,hoş kalın ,hoşçakalın….

Sakine Bahadır

( Bize Ne Oldu.. başlıklı yazı SakineBAHADIR tarafından 29.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu