" Ben taşralı bir işçi çocuğu iken, duygularımı ve düşüncelerimi ifade ve yaymak için yazar olmak istedim. "
İhsan IŞIK…
1952 Diyarbakır doğumlu olan başarılı bir araştırmacı-yazar… Elvan Yayınları sahibi, Savaş Yüce imzasıyla çocuk kitaplarına imza attı, 1976 yılından itibaren yerleştiği İstanbul’da memurluk, liselerde edebiyat öğretmenliği, özel bir kuruluşta basın danışmanlığı, dergi-yayınevi yönetmenliği, reklâm ajansı yöneticiliği ve yayıncılık yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT Genel Müdürlüğü Basın Danışmanı (1995–96), Devlet Bakanı Danışmanı (1996), Başbakanlık SHÇEK Genel Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı (1996–98) olarak görev aldı. 1998’de kendi isteğiyle emekli oldu. TYB Yönetim Kurulu Üyesi…
Sayısız dergi ve gazetede yazıları makaleleri yayınlandı. Birçok üniversitede yaşamı tez konusu oldu. Başarıları her gün aratarak devam etti. SHÇEK Sosyal Hizmetler, SHÇEK Gençlik, SHÇEK Çocuk dergilerini kurdu ve yönetti (1996–97). 1995 yılında Aşkabat (Türkmenistan), 1996'da KKTC Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenlerine katıldı. İki kitabı Almancaya çevrildi. Akdeniz Kıyısında Bir Çocuk adlı şiiri bestelendi. Radyo Birlik’te (Ankara) Entelektüel Gündem ve Düşünce Gündemi programlarını hazırlayıp sundu (1999-).
Şimdilerde Türkiye’nin ünlüleri, yazarları, akademisyenleri üzerine yaptığı araştırmalarını 2011 yılından bu yana sahibi olduğu Elvan Yayınları’ndan çıkardığı ansiklopedileriyle Türkiye’nin en kapsamlı araştırmalarını bizlere sunuyor. Öylesine güzel bir kültür kaynağı ki her kalem tutanın evinde olması gereken bir kaynak.
Kendisiyle söyleşi isteğimizi kırmadı, sağ olsun… Konuşulacak o kadar çok konu var ki kendisiyle. Böylesine kültürlü birisi karşımızda olunca soru sormakta da hayli zorlanıyoruz elbette.
Bakalım neler konuşmuşuz?
“Sayın Hocam, çok teşekkür ediyorum, bize vakit ayırdığınız için. İlk sorum şu olacak. İhsan Işık olmak hayatınızı ne kadar zorlaştırdı? İhsan Işık olmak zor mu?”
İHSAN IŞIK- Şimdiye kadar bana en insani soruları soran kişi olduğunuzu ifade ederek başlayayım. Sorunuzun cevabına gelince:
Evet İhsan Işık olmanın yükü ağır. Bu ağır yükü veren ve beraberinde yardımını daha çok bağışlayan yüce Allah'a hamd-ü senalar olsun. O'ndan gelen her şey güzeldir. Şükrüne her daim acziyet içindeyiz. Ben bir taşralı işçi çocuğu iken, duygularımı ve düşüncelerimi ifade ve yaymak için yazar olmak istedim. Yaradan, şimdiye kadar elli cilt üzerinde eser vermeyi lütfetti. Zengin olmadığım halde defalarca yurtdışına çıkıp ufkumu geliştirmeyi, yurt içinde ve dışında binlerce dostu, tanıdığı olan biri olmayı lütfetti.
Fatma Hanım, bugünlerde bir taraftan üç yeni ansiklopedi tamamlayıp neşretmenin mutluluğunu yaşarken; diğer yandan, kıskançlık sebebiyle bana zarar vermek için her yolu deneyen bazı kötü ruhlu insanlara karşı kendimi savunma mücadelesi vermek zorunda kalıyorum, bu bir. İkincisi, birçok yazar gibi ben de eserlerimin daha çok okura ulaşması için çaba gösterirken, bu çabalarımın yeterince başarıya ulaşmadığını görmekten muzdaribim. İnşallah ülkemizin yöneticileri, sivil toplum temsilcileri, ilerleyen yıllarda müzikçilere, sinemacılara ve sporculara verdikleri önemi ilim ve fikir adamlarından esirgemezler...
“Sayısız ve farklı alanlarda eserleriniz var. Çok yoğun çalıştınız, çalışmalarınızla takdir edilip örnek gösterildiniz. Hayata yeniden gelseniz yine böyle dolu dolu mu yaşamak isterdiniz?”
İHSAN IŞIK- Bilmiyorum. Peyami Safa, benim gibi gece-gündüz yazan bir kişi olarak, "Hayat mı, eser mi?" sorusunu sordu ömrü boyunca. Bu sorunun benim hayatıma tercümesi şöyledir: Acaba, sadece yazan bir kişi olmak yerine, bir eylemci, bir siyasetçi (bugünkülere asla benzemeyen) mi olsaydım? Tarif eden yerine uygulayama şansı bulan biri olmak acaba daha mı faydalı olurdu, yaşadığım toplum için? Bilemiyorum. Rabbim bu tercihte olmamı uygun gördü. Bize düşen teslimiyet ile, tercihimizin hakkını vermeye gayret etmek olsa gerek.
“İhsan Hocam toplum olarak Avrupa’ya özendiğimizi söylüyorsunuz. Sizce biz nasıl bir kültür içindeyiz?”
İHSAN IŞIK- Bu sorunun uzun ve yeterli cevabı, 1982'de yayımladığım "Kültürümüzün Kimliği" adlı eserimdedir. Özü şudur: İki zıt istikamette hızla değişen bir toplum olmanın gerilimi ve bunalımını yaşıyoruz. Siyasette, ekonomide, ahlakta bu düalizmin ızdırabını yaşıyoruz. Sosyoloji, bize son durağın "Müslüman Kimlik" olduğunu söylüyor. Hem Doğuyu hem Batıyı (Kur'an, i'cazlı yorumuyla iki Doğu ve iki Batı buyuruyor) bilmek ve iki cihan saadeti için İslam kültürü ve kimliğinin kıymetini bilmek zorundayız.
“”Beş ciltten oluşan Diyarbakır ansiklopedisi yazdınız. İçeriği hakkında bilgi verir misiniz? Diyarbakır’ın bilinmeyen yönleri de var mı içerisinde?”
İHSAN IŞIK- Uzun cevabı www.diyarbakiransiklopedisi.com'dadır. Özü şudur: Ben Diyarbakırlı bir Müslüman yazarım. Diyarbakır (gerçek adı Diyarbekir) İslam tarihinin en önemli ilim, irfan, kültür merkezlerinden biri, mübarek bir şehirdir. Gerçek kimliği bu iken son yıllarda Türk modernizmini taklit ederek Kürtleri de İslam’dan uzaklaştırmak isteyen şeytani bir proje Diyarbakır'a musallat olmuştur. Ben "Diyarbakır Ansiklopedisi" ile Diyarbakır'ın gerçek kimliğinin belgelerini sundum. Hakkâri’den Edirne'ye kadar her coğrafyada okunmasında yarar var diye düşünüyorum.
“Kırk yıldır okuyor, yazıyor, araştırıyor, yayınlıyorsunuz. Kendinizde halen şu eksik kaldı dediğiniz bir alan var mı?”
İHSAN IŞIK- Evet, Rabbimden, ömrümü yiyen biyografi çalışmalarım yüzünden yarım kalan edebi ve fikri eserler vermeye devamı nasip etmesini niyaz ediyorum. Şu anda tezgâhta on beş kadar kitap var. İnşallah bir kaç ay sonra birer birer çıkarmaya çalışacağım.
“Son çıkan ansiklopedi de yazarlar, akademisyenler, şairler, ünlüler, ismi duyulmamış birçok önemli kişiler var. Bunlardan bir kaçının ismini sorsak öğrenebilir miyiz?”
İHSAN IŞIK- Şunu tasrih etmek lazım. Benim 11.200 müellif hakkında bilgiler topladığım çalışmam 11 ciltlik "Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi"dir. Bu eserde Türkiye'nin beyin envanterini çıkarmış oldum. Bunu yaparken siyasi ve imani bir ayırım yapmadım. Ülkemizde tarih boyunca telif eser vermiş ne kadar yazar varsa hepsi hakkında bilgi vermeye çalıştım ki, nasıl bir kültür birikimine sahip olduğumuz doğru bir şekilde bilelim. Bu eserde hem Sadrazam Halim Paşa, Üstad Said Nursi ve Fethullah Gülen vd., hem Abdullah Cevdet, Mihri Belli, Doğan Avcıoğlu vd. ayrıntılı biçimde, küfretmeden ve ilahlaştırmadan objektif bir üslupla anlatılmaktadır. İnşallah bir yıl içinde ek cilt (12.cilt) çıkacak, yeni yazarlara haber verebilirsiniz.
Son ansiklopedilerimden 6 ciltlik "Türkiye Ünlüleri"nde ise, tüm bilim öncülerinin İslam coğrafyasından çıktığını, Batı dünyasında yetişenlerden daha önemli insanlar yetiştirdiğimizi ispat ettim. Bu çok önemli bir konudur, izahı için en az yirmi sayfa gerekir.
“Ansiklopedi yorucu bir araştırma gereken, sağlam temellere dayanması gereken bir çalışma. Hiç hata kabul etmeyeceği de bir gerçek. Böylesine cesurca bir çalışmaya yönelmeniz nasıl oldu?”
İHSAN IŞIK- 1978'de İstanbul Şişli Lisesi'nde edebiyat öğretmeni iken, şu gerçeğin farkına vardım: Tüm sözlükler ve ansiklopedilerde biyografiler hem eksik, hem yanlışlarla dolu, hem siyasi açıdan ayrımcılık yapmakta, en önemlisi, Müslüman yazarları yok farz etmekteydi. Ben, onları iktibas etmedim, kes-yapıştır yapmadım, yaşayanların hepsine ulaşıp doğru bilgileri almaya çalıştım. Kullanılmayan, atlanılan, görmezlikten gelinen bilgileri titizlikle topladım. Bu iş kırk sene sürdü...
“Kitaplarınızı kitapevlerinden ya da internetten alabiliyoruz. Özellikle ansiklopedileri sormak istiyorum. Tek cilt haklinde mi yoksa set olarak mı alınabiliyor?”
İHSAN IŞIK- Normal boyuttaki kitapları tek olarak, ansiklopedileri takım olarak temin etmek mümkün. Set bozulduğunda tamamlayamıyoruz. Kitapçılardan istenirse, bize ulaşıp okuyucuya ulaştırırlar. Doğruca bizden de istemek mümkün. www.elvayayinlari.com. 0312.2298884, 0532.2873332.
“Eserleriyle tarihe adını yazdıran biri olarak size iyi bir yazar olmanın üç şartı nedir diye sorsam ve engin bilginizden yararlanmak isteyen okuyucularımıza ne cevap vermek istersiniz? Önerileriniz neler olur?”
İHSAN IŞIK- İsteğiniz üzerine şöyle sıralayayım: 1- Hangi alanda ve türde yazarsak yazalım, diğer alanlar ve türlerden haberimiz olmak. Yani iyi şiir için de tarih, edebiyatın tüm türleri, İslam ve Batı kültürü, resim, müzik, mimari vb'den haberdar olmak. 2- Mutlaka seçtiğimiz alanın ustalarını tanımak, onları birer üniversite kabul edip, her birinden mezun olmak için yıllarca bıkmadan, usanmadan ve notlar alarak, özetler çıkararak okumak, okumak... 3- Bıkmadan usanmadan, ara vermeden, her gün yazmak, bol bol yırtmak, yeniden yazmak, dinlendirmek, yeniden okumak, yeniden yazmak... Sabırla, azimle, inançla, kendimize güvenle (yeterince okuyorsak).
“Şu anda okumakta olduğunuz ya da son zamanlarda okuyup tavsiye edeceğiniz yazar ve/veya kitap isimlerini sormak istiyorum müsaadenizle.”
İHSAN IŞIK- Son olarak Milan Kundera'nın "Ölümsüzlük" adlı romanını okudum. Şimdi İhsan Süreyya Sırma'nın "Nehirlerin Dili" adlı eserini okuyorum. Mutlaka okunması gereken eserlerin başında elbette Kur'an tefsirleri ve Kur'an'ın orijinali geliyor. Mehmet Akif, Said Nursi, Fethullah Gülen, Necip Fazıl, Cemil Meriç, Sezai Karakoç, Kemal Tahir, Ersin Nazif Gürdoğan, Fikret Başkaya, Nazım Hikmet, Aziz Nesin; bitirilmesi gereken ilk üniversiteler...
“İhsan Hocam, çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun. Güzel söyleşi için… Başarılarınız daim olsun diyorum.”
İHSAN IŞIK- Ben de size teşekkür ediyorum sevgili Fatma Çetin Kabadayı, anlaşılmamıza yardımcı olduğunuz için. Allah razı olsun, başarılarınız ve mutluluğunuz daim olsun.