Online Üye
Online Ziyaretçi
BABAM
Uzun zaman oldu, duymadım sesin,
Nasılsın, Nur Yüzlüm vefakâr babam?
Soluk soluğasın, yorgun nefesin,
Affet beni affet, hep vakar babam…
İhmal ettim seni, meşakkat çoktu,
Yardım edemedim, imkânım yoktu,
Yol gözümde uzun, kanlı bir oktu,
Çok mu yoruldunuz fedakâr babam?
Diyorsun ki “İş güç bitmek bilmiyor,
Gardaşların uzak, kimse gelmiyor,”
Nasıl da özledik vakit kalmıyor,
Artık ben de oldum isyankâr babam!
Annemgil yaptılar yufkayı demek,
Pekmezi kaynatmak çok ister emek,
İstemem elmayı dalında vermek,
Zararı yok boş ver, inan kâr babam…
Patates yolladın , geçen közledim,
Kokuna hasretim, yolun gözledim,
Ördekleri, kazı bile özledim,
İçime buz gibi yağar kar babam…
Annem dedi; keçi yemez melermiş,
Yavruyu sürüyle dağa salarmış,
Onun sesi kendi bağrın delermiş,
Hasrete o bile sitemkar babam…
Tulumbanın suyu… İç kana kana…
Cevizler de olmuş, hiç deme bana,
Gelsek ne faydamız olacak sana?
Benim çocuklar da ziyankâr babam…
Çayın kenarına çekildi mi set?
Arklara, çukura, aman dikkat et,
Bacımgil gelecek az daha sabret,
Söylenip de olma günahkâr, babam…
Ararım inşallah… Fırsat buldukça,
Herkese selam et, soran oldukça,
Nasırlı ellerin, yüzün soldukça,
Dinlen biraz n’olur, cefakâr babam!
29.09.2013