Engin edep ahlaki ile semtine davet eden
Resul
Kâinatın İftihar tablosu
İnsanlığı insan hayatını kâinatı inşa
eden
Rahmetellil Âlemin Resul
Ümmetinin üzülmemesi için gecesini
gündüzü katan
Güllerin sultanı
Gönüllerin sultanı
Âlemlerin sultanı
Kâinatın sultanı
Dillerin sultanı
Hislerin sultanı
Gözlerin sultanı
Bakışların sultanı
Mutluluğun sultanı
Zalimlerin korkulu rüyası
Zalimlerin saltanatını yıkan
Mazlumun bir damla gözyaşı için,
Zalimi yerlerde süründüren
Sen olmasaydın
Âlemleri yaratmazdın diyen Yüce Allah’ın
Habibi
Peygamberi
Candan gönülden âlemde onun gibi seven
bulunmaz
Candan gönülden âlemde dertlerle
ilgilenen başkası bulunmaz
Kuranı yaşayan yaşanması için hayatını
önüne seren
O olmasa idi kâinatı güzelliği adaleti
nasıl idrak edecektik
İdrak edilen anlamayı nasıl bilecektik
bulacaktık
Allah’ın yolunu
Cenneti nasıl bulacaktık
Zalimler nasıl baş aşağı edilecekti
Kardeşliği
Tevhidi
İnsanca yaşamayı
İnsan olmayı
Şeytanın hilesini
Nefsin galebesini
İmanla kulluğun imtihanında yanımızda
olan sünneti ile
Hayatın kaygan yolunda elimiz hep tutan
Uçurumlara düşerken merhameti ile
Sevgisi ile hep af etmesi ile kucaklayan
Hakir olmayı, alçalmayı,
Zillette oluşturan yolları
Horluk eden zalimlikleri,
Âlemde silen yok eden.
Candan gönülden sevmesi ile
Kucaklaması ile gönül olan
Tüm gönüllerde taht kuran
Onu anlatmaya yetmez kelimeler heceler
Ümmetim ümmetim diyen
Ümmeti için çileler çeken
Yoklukla savaşan
Yoklukla
Birlik
Bütünlüğümüz için
Günlerce acılar çeken
Müminlerle her an beraber olan
Müminlerin kardeş olduklarını bildiren
Cenab-ı Hakk (Hucurât,10)
Hep birlikte Allah’ın ipine sarılarak
Asla bölünmemelerini emretmiştir. (Âl-i
İmran, 103)
Hayatı boyunca her türlü ırkî,
kabilevî ayrışma ve düşmanlıkları
ortadan kaldırarak
İnsanları din kardeşliği ortak
paydasında birleştirmeye çalışan
Hz. Peygamber, sağlığında bu ideali
Hicaz yarımadasında büyük ölçüde
gerçekleştirmiş;
Ümmetine, sımsıkı sarıldıkları zaman
asla sapıtmayacakları
Bir rehberi, yani Kur’an-ı Kerîm’i
emanet bırakarak
Bu dünyadan ayrılmıştır.