gel otur yanıma Rehnûma
gözlerimi oku susmalarımı dinle
bu şiiri sonundan başlayarak yazıyorum
bana yol göster ve söyle
O’nu hiç görmemiş gibi yapabilir miyim sence?
bu söyleyemediklerimdir Rehnûma!
koşar adım kaçıyor içimdeki şarkılar O’nun adı geçince
parmaklarım piyanistler gibi O’nu çalmak için uzuyor
konuş derse diye sözler yetiştiriyorum gönlūmdeki serada
giyinsekte yanacağız biliyorum,soyunsakta...
bu bir elemdir Rehnûma!
uzun bir cümlenin noktasını kaybetmesi gibi
bitimsiz ve anlamsızım O’nu özlerken...
bir karıncayı yüksekten atmak gibi yokluğu
ve koşup avuç açmak düşmeden gelmeleri.....
hep gülümseyen kız çocuğu saçlarım
O’nun ellerinde...
bu bir sırdır Rehnûma!
kar altında yanan ateş gibi dudaklarım, O’nun adını anarken
mesela ayaklarım toprağa gömūlūyor gözlerini yumunca
ellerim bal mumu gibi eriyor
O’nu özlemek, filleri yūreğimde misafir ediyor...
bu bir gizdir Rehnûma!
būtūn kemiklerim oynaklarından çıkıyor O’nun sesi susunca.
taşcasına kımıldamıyorum
duvarları yokluyor boynumun ūstūndeki
sonra her tıkırtıyı menteşe sanıyorum
sigara dumanım halka olunca, anlıyorum ki O’da beni çekiyor ciğerindeki odaya...