Ey kari!

Başka millette benzemeyiz vesselam!

Selamünaleyküm diye selam veririz.

Aleykümselam diye cevap alırız her zaman!

Kimi ağamdır, kimi paşam…

Kimi ölümdür kimi yaşam…

Girizgâhımız şatafatlı olsun istedim şimdi sadede geleyim.

Bu bir trafik yazısıdır.

Mobese görüntüleri de yok, radarı da, polisi de! Cezası da, kadası da, belası da yok! Puan düşümü de yok, hatalı sollaması da, havalı kornası da, çelik jantı da!

Halim pek duman!

Trafik derdi çok yaman!

Ülkemden trafik yansımaları…

“Rahmetlide sollardı” yazılmıştı damperine bir kamyonun. Sollama yaparken kaza yapmıştı ve perte çıkmıştı.

Bayana ait bir aracın arkasında şu yazılıydı “Trafik Canavariyesi...” ne de gülmüştüm!

Kırmızı ışıkta geçen yayalara trafik cezası kesiliyordu. Herkes kamera şakası olduğunu düşünüyordu. Ama değilmiş!

Kırmızı ışıkta geçen Elazığlı teyzeye polis bağırır:

-        Bayan nereye?  Teyzeden müthiş cevap:

-        Densuze bak! Eltim gile gidim gocam bili sahanne! Her kuşun eti yenmez!

Aracının arkasına yanına berisine yasak olduğu halde “Hatalıysam ara!” diyebilen başka bir millet var mıdır? “Hatalıysam erkeksen ara!” yazan da var. “Hatalıysam cep telefonuna hata yazıp bir boşluk bıran 9999’a gönder. Hatasız kul olmaz melodisi cebinize gelsin.” diye yazan da!

Trafik polisini görünce emniyet kemerini takıyoruz.

Canımız cezadan daha az önemli!

Kırmızı ışıkta arkamızdan gelen ambulansa ya da itfaiyeye yol vermiyoruz. Mobeseye yakalanır ceza alırız diye.

Adamın kolunun bir yanı dışarıda, gözünde güneş gözlüğü, müzik son seste ve ayak gazda ilerlemektedir caddede. Kimseyi takmamaktadır ki emniyet kemeri de takmamıştır.

Abimiz de tam o esnada karşıya geçecektir. Adımını yola atar atmaz bizim şoförün aracıyla burun buruna gelir. O hızla adımını geriye doğru kaçırır abimiz. Bizim şoför bağırır direksiyonun başında. “Kaçma niye kaçisin?” diye. Yiğit olan er meydanından kaçar mı? Değil mi?

“Kaçma, niye kaçisin?” diyeceğimiz o kadar zatı muhterem var ki!

Yakala yakala bitmez!

Yalaka yalaka bitmez!

Temel'in eski bir BMC kamyonu vardır. Yolda giderken kırmızı ışık yanar ve frene basar. Kamyon durmaz önünde giden son model BMW ye çarpar. Temel hemen atlar şoföre yalvarır:

- Aman abi affet sen zengin adamsın seni etkilemez ama ben ömür boyu çalışsam ödeyemem. Adam temele acır ve affeder. Yollarına devam ederler. İleride yine kırmızı ışık yanar. Temel kamyonu yine durduramaz BMW’yi hurdaya çevirir. Yine atlayıp yalvarmaya başlar:

- Aman abi benim çocuklarım var affet. Zaten arabana çarpmıştım hasar biraz daha büyüdü sadece.  Adam:

- Tamam, gözüme görünme, bas git. der. Yollarına devam ederler. Yine kırmızı ışık yanar. Temel BMW’ye yine gömer. Bu sefer kafasını camdan çıkarıp bağırır:

 - Benim abi devam et!

Biz bize benzeriz. Fazla söze hacet yok! Neyiz kimiz çok iyi biliriz. Levyemiz sopamız hemen şoför koltuğunun altındadır. Küfrümüz hazır kıta ağzımızda; her çeşit… Sabrımız yoktur, kornalarımız o biçim havalıdır kulağımızın dibinde.

Gerisi can sağlığı…

( Trafik Canavariyesi başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 14.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu