Köy Düğünü - Safiye 3-dünür /c
“-va! o da ne ,
gı hiş bu zamana
zabahlayın yenen gayfaltıynan durulu(r) mu gı”
Güssün gelinimize bak valla garışman
“bizim köyde ağşam gec olu”,
obal da boynuna,
höle ya(ğ)lı dolaza
iki de yımırta gır(ıvır)ayın da
hışır turşusunu da seve(rsi)n gari,
…
“-nerde bulacaksın şeer yerinde
hışırı-mışırı, keşiri[1]
valla kaş kere gulağını çiniletdim ha
inanmazsan İmine Abama sor valla
deği(l) mi gı aba
“heye” desen ya”
“-hı-hı”
“-gel abla ne yapacaksın, zahmet etme
zaten kalvaltıyı yeni yaptırdım Ahmete
nasıl olsa mesaisi yok dedim..
dün “
anneme peynir basıverdiydi
“Gülsüm çok yoruldum hamlık[2] duttu” dedi
biraz geç kalksın diye uyandırmaya kıyamadım”
“-elleme yatsın netçen
“gabak bile yata yata böyür”
herifin delannı gısmısı, zabahları gakamaz,
her yanarı dutulur,yatak keyfi etmese olmaz
elleme netçen, galdırıp da”
“-töbe töbe va(hh!)
bu nası .ok yemek gari
etrafa cay eder gibi”
…
“-ıramatlık bobam, bek metederdi Ahmadı
bu çocuk böyük adam oluu(r) elerde” deye sayıklarıdı
bi de goyun gütmeye filen getse, bakarsın
ne varısa o kitabı elinden burakmazdı
ne okur, ne anlar, nasıl akıl yetiriridi şaşarsın
emmimin, Ahmadın kitabına dökdüğü para,
ahmadı okutcan deye etdiği mesarif
motur alı(r)dı
köyü satın alıdı valla
gızlar halı dokudu,
hep Ahmada yollandı da
senin Ahmad öyle okudu
yaa evlat golay etişmeyoru
golay mamir olunmayoru”
“-gayfaltı mı galı gıı bu-z(a)mana
ileşber adamın gözü uykuya ganmaz
bi de bunun öğünü file olmaz
ileşber dediğin adam var ya
ordan bi çomaç alı eline, bi yandan yer
bi yandan işine ğeder
Gucurlar gibi yolma yolmaya deği(l) de
keyfetmeye gedersen
çayından aşına,
Hapbananın keyfine keder
sen yolma yolarkana Pısılıbucağında
eller zehreyi serbine deper
harmandan gakar geder
harman ısladırsın güz ya(ğ)mırlarına”
“-bobam ıramatlık da
“beygirin durup da sıştı(ğı) gibi
iş vahtı duruvurup da yemen
bi yandan da işinizi işlen
Yamacı Aziz[3] bile
Macar Odasında hemi bize cuvap yetiri
hemi de
bı yandan papba ipi mumlar” derdi”
“-garın doyurmalık mı canıııım
ha şurdan iki sunum bişi(y)
hadin gari, gabı ayrı olanın
dadı ayrı olurumuş hani”
“-Ahmet de pek sever haşhaşlı çöreği
gök peyniri[4]”
“-ona da götür, ay Güssün
haggaşlıdan götür,obal da boynuna,
Safıya bohçalayvısın da
peynir de gazıvırayın vallaha ha,
tandır ekme(ği)nin arasına
bohçalayvıralım da al-get ay bizim gız
açcık tepsersin[5], yeni suladım daha
yumuşayvısın da
ilafı mı olur Alla(hı)n aşgına
sen bilmen emme,
biz birbirimiziz, senin gayınna
bizim herif yandan akraba”
..
“-ya daa bakın bii, hurda ağşama ne ğaldı gı
ağşamlayvıralım ha
ç(ğı)ralım Ahmadı da”
“-ıramatlık bobam da bek sever-idi
yaz gelse de pıransa yapra(ğı)ynan çökeleği,
ya da bi çomaç etsem deri peynirini,
üsdüne de iki lık[6] Söğütlünün suyu” deye
öyle sayıklarıdı ay abaa gıı inanmasın..
“-hayır canım burada kolay
ben kışın diyorum amma
ben pek beceremem ki
Ahmet de der;
“Gülsüm hanım
şimdi bahçelerde pembe domates
pırasa yaprağı, çökelek, peynir düreceksin ki
tandırda yeni pişmiş sac ekmeğine dür”
“-bobam da “peynirin küfü,
pensilin yerine bire-bir” derdi
kimbilir hankı derman uçuysa gari
neler neler canı isdedi deee
nur içinde yatasıcaaa”
…….
“-bi dee “Safıyanın yaydığı ayrana
teze bosdan çintecen de çalcan gaşşığı”
“-evet evet,
Ahmet hep hayıflanırdı
taze ayrana gevrek yufka bulamaç mı”
“-ı ıhh doğramaç deyviriz biz ona”
“-ha! eveett doğramaç”
“-ah ıramatlık bobacazıımm,
“anan gün görmedi” deye deye
getdi vardı öte dünyaya
nur içinde yatasıca
ne ıramatlık anama doya bildi, ne
gahrolasıca yalan dünyaya
ne de torunnarınaa”
“-becersen bile ay Güssün gelin,
şeer de fırın var mı ki”
“-bi fırının kı bile ötekine benzemez”
“-ıramatlık bobam hep
Hapbananın fırınında etdiridi
Son fakıt da Mamaşlarınkında”
“-Satellerinkinde etdi Safıya”
“-bek gözel olmuş”
“-Safıyam etdi gellabası”
“-töbe töbe”
“-pek güzel olmuş, Safiye o kadar oldu mu kız!
[1] keşir: havuç
[2] hamlık : alışkın olmamaktan kaynaklanan çalışma
[3] yamacı: lastik ayakkabı tamircisi
[4] gök peynir: küflü peynir
[5] tepsermek: ıslaklığı her tarafa yayılarak suyun emilmesi. Islanan şeyin suyunun uçması, yumuşamak, nemi içine çekmek, tavlanmak
[6] lık : gırtlak sesi, yudum anlamında
(
Köy Düğünü - Safiye 3-dünür /c başlıklı yazı
İ.ÇELİKLİ tarafından
23.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.