Kış değil beni üşüten, sensizliktir titreten. Soba kâr
etmez, yün kazak, çorap… Kalbim üşüyor. Sarılsana! Yaksana… Yoklasana kalbini
son bir kez! Var mı bana ait bir yer! Var mı beni saran bir yer! Kıyında köşende
de olurum. Yerimi bilirim.
Üşüyorum sadece… Hem de nasıl? Bir şeyim yok, hemen endişelenme!
Biraz sensizim, biraz yalnızım, biraz gözü yaşlıyım, biraz bağrı yanığım.
Galiba ben kimsesizim bu âlemde. Kendimi sensiz görünce yaşamaktan
kopuveriyorum. Kendimi sensiz görünce kendimi dağıtıveriyorum. Küsüyorum her
şeye, herkese tavır takınıyorum. Yakınıyorum sensizliğe kimse anlamıyor.
Üşümek sensiz kalmaktan başka bir şey değil bende! Bir serçe
üşümüşlüğü ve ıslanmışlığı, saçak altında… Bir kalbin buz tutmuşluğu ve
yaşlılığı, kaçak tadında!
İçimde yokluğunun tahribatı var, yerle birim… Tuz buzum. Salkım saçak hüzünüm. Dal budak
tekim. Bal dudağımsın ama sensizim.
Sensizlik tipi olmuş ve ben sana tutulmuşum, tipine
vurulmuşum. Zangır zangır üşüyorum sana. Tir tir titriyorum yokluğuna. Bu ne
zemheridir? Bu ne borandır? Bu ne soğuktur
senden yana esiyor? Bu ne soğuktur bıçak gibi yüreğimi kesiyor?
Gül biraz, baharımı getir. Çiçeğimi, böceğimi; yemişim sensizliği…
Bana kucak kucak seni getir, deste deste, demet demet…
Bir çiçek meyveye durmuş ve ben sana durmuşum. Bir gülüş
yanağına gamze olmuş ve ben gamzene hasta olmuşum!
Üşümek sensiz olmaktan başka bir şey değil burada. Eksi bilmem
kaçlara vuruyor sensizlik, bu kadarına nasıl dayanırım? Nasıl ısınırım? Yüreğimi tuzluyor aşk yolları…
Ne badallarım var aşka dair, ne yaralarım! Kaygan bir aşkın sağlam bir
tarafıyım. Eskimiş aşklar rafındayım. Varlığınla yokluğunun arafındayım.
Soğuğa gribim var, intikamım aşı olacak elbette! Sensizliğe tribim
var intikamım acı olacak elbette! Şimdi kalkıp da bol bol c vitamini tüket
diyecekler! Ben sen vitamini alıyorum bütün bir yıl… Ben bol miktarda sen
tüketmişim. Olduğun günler yaramış da
olmadığın günler yaramamış. Bünye alışmış artık hep sen istiyor. Şöyle damardan
bir sen, kalpten…
Üşüyorum sensiz. Düşüyorum hemen. Geceler çok soğuk, çok
sensiz, çok ıssız! Evi olmayanın Allah yardımcısı olsun, peki seni olmayanın? İbrelerim
donmuş. Hislerim buz tutmuş. Bir senim dahi yok, sarılıp yatayım.
Yokluğun kırık bir kaburga gibi batıyor içime.
Yokluğun koyuyor adama!