Durumun çok kötü kabul!

Dibe vurmuşsun yine kabul!

Zemin olmuşsun her türlü hüzne, ev sahibi olmuşsun yalnızlığa.

Dilinde kimsesizliğin vermiş olduğu bir mırıltı, kalbinde belli belirsiz bir üfültü…

Pes etmişsin, es demişsin yaşama.

Burada kes demişsin neşeyi, işveyi, her şeyi…

Kaderini bağlamışsın, ömrünü bitirmişsin kafanda.

Dur bir dakika! Ne oluyor sana ya!

Dibe vurman güzeldir hem, zemindir yarınki güzelliklere…

Neyi bekliyorsun yeni bir yaşam inşa etsene!

Bırakmışım her şeyi diyorsun, saçımı dahi tarayamıyorum diyorsun.

Sen kendine bakmasan da güzelsin hem baksan daha güzelsin biliyorum.

Senin konuşmaya ihtiyacın var, desteğe, ilgiye, sevgiye ve en acili samimi bir dosta…

Dile kolay, ölmek çok kolay emin ol! Ama yaşayıp hakkıyla ondan sonra ölmek daha güzel değil mi? Hayattan kimse sağ kurtulamaz bil!

Kendini az görme, kendini çok da görme sadece anı yaşa be!

Senin sabahları uyanman lazım. Günaydın diyeceğin kişilerin var. Nasılsın diye soracağın. Merak edeceğin acaba şimdi ne yapıyor diye.

Şimdi sen kalkıp da uyanmazsan ayıp edersin. İlk bana ayıp edersin sonra sevdiklerine, sevenlerine…

Yüreğin çok güzel be! İfadelerin çok net direkt kalbe tesir ediyor harbisin saklın yok. Havan var. Boyun posun çok güzel, huyun suyun… Ya ben sana seni anlatıyorum! Sen seni bilsene güzelim, sorunun bu! Bana bak sen birtanesin birtane…

Bazen mekân değişikliği iyi gelir insana… Çık oradan ya! Ben çok mu farklıyım senden ama sabrediyorum, direniyorum, içim dışım vıcık vıcık yalnızlık olmuş. Her gün aynı güneşe uyanacağın birini arıyorsun. Aynı tasta su içeceğin, aynı tabağa kaşık sallayacağın… Var ama yoksa bu daha kötü… Ha varsın ha yoksun yaşıyorsun! Şimdi otur karşıma da asıl bana ağla! Bana üzül biraz.

Mutluluk; bir merhaba, bir sıcak tebessüm, bir nasılsın deyiş, bir içten bakış, bir sarılıştır. Gerisi hikâye, gerisi laf u güzaftır.

Hüzün teferruattır. Gözün sadakasıdır boşalırken yaşlar… Hüzün göbek adındır. Alışsana gayri, tanısana, bilsene hüznü! Ne garipsiyorsun öyle acemi acemi… Tuhaf karşılıyorsun öyle tip tip…

Bak güzelim, sen herkese gülmesi gerekensin, kimse içini bilmez gülerken ağlayansın, yazarken kanayansın.  O satırlarda kendini satırlıyorsun da kimse görmüyor. Canını yakıyorsun da kimse merhem olmaya gelmiyor. Acı insanı olgunlaştırıyor be güzelim! Demleniyorsun ağır ağır. Asi oluyorsun, hem söyleyeyim asi hal yakışıyor sana ben çok beğeniyorum o havalı ve isyankâr halini… Sen asi olmaya devam et, muhalif…

Gerçi seni her halinle seviyorum.

Her halinle sen de beni sevsen…

Dua et sadece! Dua… Rabbim biliyor her şeyi. Rabbim görüyor ve biliyor seni beni, içi dışı… Ben sana dua ediyorum. Seni düşünüyorum ve sana yine yeniden dua ediyorum. Sanmaki bu âlemde seni düşünmeyen yok onu ispatlıyorum. Sadece kafanı boşalt ruhunu ferahlat.

Sen ölmeyi düşünme bana… Çıkart aklından, düşünme bir daha, anma o melun düşünceyi… Yaşamayı düşün bana… Yaşatmayı öğret… Sevmeyi mesela, seninle olurken gülmeyi, gezmeyi tozmayı ve bir de öpmeyi…

( Müntehir Sözler başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 4.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu