Mesela bir sürü ağaç kökü
Susamış haberimiz yok
Bir kuş haber salmış bulutlara
Üzülmüş hem damlacıklar
Toplanmışlar bir araya
Ağlayıvermişler işte
kardelenenlerin beklemekten
Canı öyle sıkılmış ki
Bir kuş yetiştirmiş gökyüzüne
Üşümüş zaten zerrecikler
Rüzgâr memnun estiğine
Koşa koşa düşmüşler işte
Yapraklar sarıyı istemişler
Haberimiz olmamış ki
Bir çocuk fısıldamış güneşe
Sen misin ağaçlara küsen
Çağırmış ayazı soğuk gecelere
Vermiş veriştirmiş rüzgâr işte
Mesela yaşlıların o dizleri
Aslında gitmek istermiş cennete
Bir çocuk laflarken meleklerle
Tutunup düşmesinlermiş gerçeği
Alışacaklarmış şimdiden köprüye
Duymuş diyenin yalancısıyım işte
Ya şu türkülere ne demeli
Bizden habersiz o yüreklere
Bir ozan ne dermiş gizli gizli
Aslında farkındaymış gönüller
O sözlere doyulmazmış ki
İsimleri geçsin isterlermiş işte
Hani bu kuşlar bulutlar çocuklar
Yapraklar kardelenler rüzgârlar
Bir ozan ne çok severmiş hepsini
Onlarsız hasret özlem küsermiş
Ağacı sonbaharı kışı acıyı güneşi
Her türküye katık edermiş işte
Dr.süreyya önder