Susuzluktan kırılırken bir kent

Mutsuzluktan ölenler de var!

Herkesin mutlu maskesiyle dolaştığı yerde

Ben baştan ayağa hüzün kesilirim.

İtirazı olan etsin.

Şerh düşsün, eh desin!


 Sahte gülüşlere

Yalan sözlere

Suni fikirlere

Yapmacık sevgilere

Tapmacık sevgililere

İçim bayıyor artık, acıyor, kanıyor.

Ne, neyse o; kim, kimse o

Acıysa acı, tatlıysa tatlı…

 

Rol yok, maske, biçilmiş kaftan

Kimse anlamıyor güzel laftan

                 Ezberlenmiş söz yok

Alışılagelmiş iyiyim yok

Her şeye, herkese tavırlıyım gayri

Rutin sevdalara

Yeknesak aşklara

Klişe seviyorumlara

Rest çekiyorum.

 

              Bahar gelir

Ağaçlar çiçeklenir

Ben hüzünlenirim

Yaz gelir

Çiçekler meyveye durur

Ben hüzne…

Hazan olur

Yapraklar sarıya bürünür

Ben hüzne…

Kış olur

Kar olur her taraf

Yüreğim buz kesilir.

 

İçimde saklı bir kent var

Yıkılmış bir savaşta

Taş üstüne taşım kalmamış

Aşk üstüne aşkım

Yaş üstüne yaşım

Terke kapı açmış ömrüm

Hüzne alışmış

Tekliğe yanaşmış

Tekmiline rest çekmiş

Posta koymuş!

 

Yüzölçümüm acılarım kadar

Oflarım var dağlar kadar

Ahlarım var deryalar kadar

Bu aşk bu kalbe dar

Bu yâr bu aşka yar

Daha ne var Allah aşkına!

 

Bende yaşanmış en büyük aşklar

Tarihe mal olmuşlar

            Hüzünden sokaklarım

           Gözyaşımdan göllerim var

      Senin nen var bu dünyada, kimin var?

                   Benim senim var!

( Mutsuzluktan Canım Çıkıyor başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 24.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.