Dün davetsiz bir misafirim vardı. Habersiz gelmeyi onaylamıyorum ama ellisine merdiven dayamış Nevin hanıma kızamadım da. İki apartman var aramızda, karşılaştığımız zamanlarda ayak üstü sohbetlerimiz olur.
Bu kez bizim evi tercih etmesinin sebebi önemli olmalı. Eşinden ayrılıp yalnız yaşadığını ve geçimini sağlayacak kadar vasat bir işte çalıştığını biliyorum.
Hoş geldin ve hal hatır sorma faslından sonra:
-"Özgür ruhlu bir kadınım. Çocukluğumdan beri böyle, belki annemi, babamı küçük yaşlarda kaybetmiş olmamın etkisiyle, baskıya ve emir almaya tahammülüm yok. Emekli oluncaya kadar iş yerimde dayanmaya çalışıyorum.
Özgürlüğümü kısıtlayan evliliğim çok kısa sürmüştü. Fırsat buldukça seyahatlerim, gece eğlencelerime hatta kısa süren aşklarıma karışan birileri yoktu. Mutluydum, mutlu olduğumu zannediyordum."
Durakladı, yutkundu.
-Dinliyorum...
-"Geçenlerde hastalandım, sağlık merkezindeki muayene ve öngörülen kesin istirahat raporu ile ilaçlarımı aldım. Evde yatıyorum ateşler içinde. Terliyorum bir taraftan. Çamaşır değiştirmem lazım, ilacımı yutacağım bir bardak su gerek. Ama evde biri yok ki benimle ilgilensin."
-Ne demek istiyor bana diye düşündüm ve bekledim.
-"Bir kâse çorba, bir bardak su ve ilgi ile şefkat...Bunların eksik oluşu ile aklım dank etti ve bugüne kadar özgürlük, özgürlük diye diye özgürlüğün peşine takılmakla yanlış yaptığımı anladım. Şimdi düşünüyorum da çok yalnızım ve çok da mutsuzum"
Haklı mıydı bilinmez ama bildiğim çocuğu yok, eşi yok, anne-baba ölmüş, akrabalar yakın değiller yer ve düşünce sistemleri olarak uzak kişiler.
Hani ya, bir stadyum dolusu arkadaşı vardı, nerede onlar! Kahkaha atarken yanınızda çok insan vardır ama diğer zamanlarda hüzün bulutları arasında kaybolduğunuz ortamlarda yanınızda kaç kişi olur -:((
Sonra çevremde yaşayan çok sayıda eşinden ayrılmış "özgür" kadın ve erkeği gözlerimin önüne getirmeye çalıştım, aileleri yok, kimsesizler ve mutsuzlar.
Aklı başında hayattan ne istediklerini bilenler kendilerine bir yol haritası çizmişler, farklı uğraş alanlarında mutluluk oluşturabilmişler. Ama ya bazıları!
Mutlulukları çıkmazlarda arayıp sapıtanlar, sübyancısı zenginin metresi, gay olanı da var...Toplumun bozulmuşluğu ve kokuşmuşluğuna maya olurcasına.
Özgürlük genel anlamda mutluluk getirmiyormuş,
Karmakarışık duygular içindeydim Nevin'e:
-En iyi, en güzel kararlar senin kendi kararlarındır. Ne yapmayı düşünüyorsun şimdi, sonuç?
-Bir yuvam olsun istiyorum biraz geç ama bir eşim olsun, kahkahamı da hüznümü de onunla paylaşayım, sizce nasıl?
Tebessüm onay anlamını taşır. Gözlerimdeki ve yüzümdeki tebessüm yetti ona.
Elim omuzunda, eli omuzumdaydı.
Karar vermesi bile güzeldi, bundan sonrası O'na ait.
Mutlu günler hepinize,
Hayırlı cumalar...
Yurdagül Alkan.