Mârifet ;
Dervişin 'hû ' sesiyle dirilirken göğsündeki nefes
Çile terennümünü vuslat-ı irem bilmektir
Şem'in gölgesinde titrerken mâsivânın neş'esi
İlâhi cezbe tezâhüründe yandırmaktır sülûkumuzu
Derdimiz aşktır gönül !
Derdimiz aşk !
Şems'in mânâsına ermekle murâd
Zâhirde görünen ihvânın ihsânına tutunmaktır
Âfâkımızı okşadığında sûfî kanadıyla yâr
Âdab , ışığı uyandırmakladır
Hemhâlimiz âyândır biline
Çerağımızı inleten
Vahdet-i mutlâka özlemdir
Âgâh ol gönül !
Âgâh ol !
Aşk, o zaman aşk