Adam mahkemeye çıkarılmıştır. Kendisini savunacak hiçbir şeyi yoktur ve bu durumdan da gayet memnundur. Ne bir avukat tutmuştur ne de ona bir avukat tutulmasını istemiştir. Yüreği en büyük delil olarak ortadadır. Gözlerinde kanıtlar vardır, dudaklarında, ellerinde... Teninde o yârin kokusu hala vardır. Ruhu zaten sevgiliyle bir olmuştur.

 

            Neyi inkar edecektir ki? Ayan beyan sevdiği bellidir. Resmi olarak yapılan tetkikler sonucunda gözlerinde sevgilin göz izi olduğu, dudaklarında sevgilinin dudak  ve ellerinde de  o sevgilinin parmak izleri olduğu kanıtlanmıştır.

 

            Halinden mutludur. Bu şekil suçlanmaktan mağrurdur. Mütebessim bir halde hakimin kararını okumasını beklemektedir.

 

            Karar okunur:

 

            sevgiliye taammüden aşık olmaktan dolayı

            bir ömür boyu

            'ağırlaştırılmış müebbet seni sevme cezası' na çarptırıldın! Verilen bu karar üzerine ya da kesilen bu ceza için adam o kadar bahtiyar olur ki! Haykırası gelir 'onu çok seviyorum' diye.

            İçinden geçeni söyler:

 

            suçumu kabulleniyorum

            kır kalemi hakim bey

            imzala fermanı

            daha fazla saklamaya hacet yok

            aşk saklanmaz

            ey sevgili

            sana hükmedildim

            sen mahpushanem

            sen geçmeyen zamanım

            sen taş duvarım sağır saatim

            voltam azığım

            ve sensiz geçen günler ne de yazığım

            aç demirden kapısını yüreğinin

            ruhunun derin mahzenlerine kilitle beni

            saçların prangam olsun kirpiklerin kelepçem

            ömrüme zincir olsun her busen

            aç kalbini

            hükmümü çekeyim

            itirazım yok bu karara

            saygım var aksine

            temyize gitmiyorum

            kabul ediyorum suçumu

            bütün varlığımla seni sevme cezasını çekmeyi istiyorum

            senden güzel ceza mı olur

            olsa olsa yokluğun bana eza olur

            keza kaç milyon kere dedim sevdiğimi

            kalbini bir sünger gibi emdiğimi

            bu ne güzel bir suçtur Allah'ım

            işledikçe işleyesi geliyor insanın

            hapsedildikçe hapsedilesi

            sevdikçe sevesi

            sevildikçe sevilesi

            aç demirden kapını

            güle oynaya sen hapsine gireyim

            bundan sonra varsın, öleyim

            seni sevmekten hükümlüyüm

            kalp duvarımda sensiz geçen günlere ait çetelem var

            kaç yıl yokluğunla sarmaş dolaş yaşamışım

            kaç kayıp yıl

            kaç ayıp

            mahpuslukta hayat zor derler

            sen mahpusluğunda hayat kolay olacak diyorum

            özgürüm seninle

            sensiz dışarısı bile mahpushane gelirken,

            seninle içerisi kaşanedir bana

 

            Adam verilen karardan gayet memnundur. Hüküm giymiştir onu sevmekten yana. Sevgilinin kalbine kanunen girmiştir. Legal bir aşkın özgür mahkumudur. Hükmen seviyor ilan edilmiştir. Bu galibiyettir adama göre, mağlubiyet olarak görünse de!

 

 

( Aşk Mahkemesi başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 23.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu