Bütün Türkiye adamı tanısaydı ne yazardı ki!

Dünya alem bilse nafileydi!

Tek O bileydi kafiydi, seveydi kalpten, güleydi içten...

Yeterdi artardı bile!

Diken olurdu güle, batardı yüreğe.

Refik olurdu bülbüle gün ışıyana kadar şakırdı aşkı

Kaşırdı kabuk bağlamış yarayı

Severdi  kalbe geldiği için o tatlı belayı

Dünya umurunda mı olurdu?

Yaşardı aşkı dibine kadar!

Başka hiçbir kimseye ihtiyacı yoktu elbette!

Bu aşkın şiirsel ifadesidir üslubumca

Kalbimin içinde kaybolduğu bir aşkın beyanıdır aşkınca!

Gün ondan doğardı adamın üzerine ışıl ışıl güllerce

Gece karanlığını onsuzluktan giyinirdi yine adamın üzerine aniden çökünce

Aşkı o kadar yaşıyordu ki her tarafından sızıyordu sanki aşk sözcükleri.

Eksik etmezdi onunla asla  yüzünde gülücükleri.

Bu kadar mı aşka bulaşır, bu kadar mı aşkla haşir neşir olurdu bir adam?

Gümüş bir tepside kalbini sunuyordu kıza, ediyordu ikram.

Bal dudaklıydı kızcağız konuştukça bal sızıyordu sanki dudağından!

Gül yanaklıydı kızcağız güldükçe gül açıyordu adeta yanağından!

Kalem kaşlıydı kızcağız kaşlarını oynattıkça raks ediyordu yüreği adamın!

Kirpikleri ok gibiydi kızcağızın, battıkça batıyordu yüreğine adamın!

Hele endamı ekmek mushaf çarpsın ki yoktu emsali alemde!

Serviler haya ederdi o bahçeye çıkıp revan ettiğinde!

Gayet memnundu adamcağız halinden, seviyordu derinden.

Herkes gibi onunda bir kalbi vardı ve tabi ki o kalpte de biri saklıydı.

Onu sevmekle ne de haklıydı.

Varsa yoksa O'ydu.

Sanki O, adamın  tek aklıydı.

Duası vardı düşürmediği dilinden.

Dahası vardı yaşayacağı sevdiğinden.

Eksik olmazdı asla her an söylerdi durmaksızın:

"Niyet ettim Allah rızası için seni sevmeye

Ve seninle yaşayıp ölmeye" diye!

Kalubela'dan beri kulağındadır sanki bu ses

Kız, adamın aldığı sanki tek nefes!

Bu tatlı ve sarhoş edici uykudan uyanmaksızın,

Severdi kızcağızı incitmeksizin.

Derdi ki her daim

"Kalbindekini elbet yalnız Rabbim bilir!

Bir kız ancak böyle içten sevilir."

O dünya güzeli canan,

O aşkı suzan,

O fettan,

O afeti devran,

Adamın aşkı karşısında sus pus olmuştu.

Bir kalp ancak bu denli istila edilirdi.

Bu denli yerle bir edilirdi.

Bu denli işgal edilir ve ahirde bu denli fethedilirdi.

Adamın aşk bayrağı kızcağızın kalp burcunda nazlı nazlı salınıyordu.

Ve herkes o bayrağa saygı gösteriyor selam duruyordu.

 

( Kalp Burcunun Bayrağı başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 11.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu