Gazze diyorum,
sessiz kalmanın acısını,
imkansızlıklar içinde çırpınmanın acizliğini,
yaş değil kan da akıttabileceğini öğrettin gözlerimize!
ve sana dokunacak kadar uzun olmamanın utancını
öğrettin kirli ellerimize..
Gazze diyorum,
Firakında ne çok elemler gördük,
mağrur heybetine karşı..
lal ve ebkem kesilmiş bir avuç gülüşün, gamzelerine takıldı vicdanların sesi..
ne çığlıkların sesi duyuldu kahkahalarımızdan,
ne de annelerin suskun vaveylaları!
Uktelenmiş umut sesin,
ta içerden yakar da geçer,
ezer şimdi..
Gazze diyorum,
Gözlerimizden düşse yaşlar,
Ağlama duvarını yıkar mı hıçkırıklarımızla?
Yerle bir eder mi timsah yürekleri?
Sonra;
Aksa selamlar mı hüzünlü bakışıyla..
Gazze …
ne çok şey öğrettin bize.
vurulmadan kanayabilmeyi,
yaşarken ölebilmeyi,
hatta bedenimiz canlı iken
ruhumuzun ölebileceğini,
suçlu yüreklerimize tekabül buyur,
Affet suçlu susuşlarımızı!
Semra Öztekin – Ahmet Orhan