Dün akşam durduk yerde gözlerinle oynaşıp;
Gecenin kör vaktinde sana yazmakta varmış…
Kimbilir nasıl nerde, hangi koyda demirli;
Düşünüp dertli dertli böyle kızmakta varmış…
Neş’eyi birkaç kadeh beyazlarla uyutup;
Kalbimdeki yaranın gülmesini unutup;
Kara kara düşünüp şarkılardan fal tutup;
Resmini kör kâğıda böyle çizmekte varmış…
Ne sen varsın gördüğüm ne sesin var duyduğum;
Geçen günlere inat hep hasrettir uyduğum;
Gelir diye koparıp masamıza koyduğum;
Dalındaki çiçeği böyle üzmekte varmış…
Sokaklarda kumrular gezerken güle güle;
Gelmeyecek diyerek bekledim bile bile;
Dökülen gözyaşımı küfürle sile sile;
İki eli cebinde böyle gezmekte varmış…
İyi tanır neşterin gönlümün yarasını;
Vur gitsin usul usul bozmadan sırasını:
Yudum yudum öldürüp Kalecik Karasını;
Kaldırım taşlarında böyle sızmakta varmış…
Ali ALTINLI – 12/08/2014
Saat: 19:06