"İslam'ı
seçen İsrailli Moral Malka (21), ülkesindeki aşırı sağcı Siyonistlerin
tehditlerine rağmen Filistinli Mahmud Mansur (26) ile dünyaevine girdi." diye bir haber
okudum dünkü gazetelerin birisinde.Dikkatimi celbetti ve içimden geçeni arz
edeyim istedim bende.Bu yazı dünya barışına ithaftır şahsımca, küçümsemeyin
bunu zinhar! Zira küçüle küçüle büyüyen aşklar varsa küçüle küçüle ortaya çıkan
büyük barışlar da olacaktır, buna kalben inanın.
Aşkın deplasmanı yoktur.
İsrail de olsa ev sahibidir aşka, Filistin de olsa!
Aşk geldi mi çat kapı kimse girme diyemez!
Bakmaz milliyetine, dinine, diline!
Takmaz hiç kimseyi ve hiçbir şeyi.
Aşkın ülkesi, milleti, zilliyeti, mezhebi de yoktur.
Aşk girdi mi kalbe topun tüfeğin önüne koysanız da
boşadır çabanız aşığı.
Aşk öyle bir fatihtir ki hedef gösterin silahsız
ölümsüz fethetsin.
Aşkın dili yoktur herkese göre, tektir o da kalp
dilidir. Bazen bir bakış, bazen bir gülüş, bazen bir dokunuş bu dilin ta
kendisidir.
Aşkın mağlubiyeti de yoktur galibiyeti de! Şimdi
Mecnun galiptir Leyla mağluptur bu yolda derseniz gülerim. Yusuf galiptir
Züleyha yeniktir derseniz de gülerim. aşkın galibi ve mağlubu meselemiz
değildir, aşkın kendisi asıl mevzuumuzdur. Aşk ola beri gele, kardeşlik dostluk
barış ve özgürlük herkese geri gele!
Aşkın kazananı herkestir.
Aşk varsa bir alemde orada rahmet de vardır. Güzellikte
vardır, değer de vardır.
Aşk incitmez insanı, kırmaz, asmaz, kesmez, vurmaz. Aşk
varsa yüreklerde ölümlerde olmaz, tecavüzlerde olmaz.Kadınlar toplu olarak
kaçırılıp cariye edilmez, insanlar olduğu yerde bizden değilsin diye infaz
edilmez. Bu topraklar kutsal topraklardır ve bize vaat edilmiştir diye bir
dinin mensupları diğer dinlerin mensuplarına üstün sayılmaz.
Aşkın tezahüratı boldur ve 'Aşk her zaman
kazanır' da bunlardandır. Aşkın dini imanı yoktur. Milliyeti de yoktur
cinsiyeti de... Lisanı birdir. Aşk barışın ta kendisidir, başka bir insana 'O da Rabbin kuludur' gözüyle
bakmaktır. İnsanın insan üstünlüğü takvayladır gerisi havadır. Bu yüzden ne
olursa olsun kim olursa olsun insana hak ettiği şekilde davranmamız gerekir.
Ölümlerin din dil ırka göre parsellendiği bir dünyada barışa bütün insanlığın
ihtiyacı vardır.
Moral Malka, moral değil de nedir şimdi dünya barışı
için?
İsrailli bir kadın ve körkütük âşık Filistinli
Mahmud Mansur'a...
Filistinli bir delikanlı Mahmud Mansur ve aşık
körkütük İsrailli Moral Malka'ya.
Bombalayabilirseniz bombalayın onları,
vurabilirseniz vurun.
Sebep olarak 'Bizden değildir' deyin, çok kolay!
Siz yıllarca vurdunuz da inanmış olana sözünü
geçiremediniz bu aşıklara mı diş geçireceksiniz!
Bir kız düşünün ki sevdiği için dinini değiştiriyor
ve her türlü tehdidi göze alıyor!
Evliliğe atılan adım barışa atılamaz mı?
Bir toplum düşünün ki barış için canını ortaya
atsın.
Ölümlerin son bulması için kendini feda etsin.
Saygıyı hak etmez de neyi hak eder bu toplum?
Ebedi bir barışın mimarı olmaz mı bu coğrafyadaki
insanlar!
Siyasetçileri geçin askerleri de!
Halklar barış için yürüyemez mi?
Vicdanı olan her insan şefkati olan her er kişi
yüreğini ortaya koymaz mı barış için!
Moral Malka, Yahudi bir kızdı. Müslüman bir genç
olan Mahmud Mansur'a sevdalandı. "Aşk her zaman kazanır."
diyor Mansur'un annesi. Gelininin çok sıkıntı çektiğini zorda kaldığını ama
yılmadığını mücadele ettiğini belirtiyor.
Elbet aşk her zaman kazanacak, aşkta tehdit yok,
ölüm yok abluka yok!
Atılan her bombanın önüne dikilecek Malka ve Mansur,
sırf çocukları barış içinde yaşasın diye. Çoğalması lazım bunların, barış için
çok çaba göstermesi gerekir.
Yahudi olanın Müslüman olana bir üstünlüğünün
olmadığını dünya aleme göstermeleri gerekir. Yahudi olanın dünyanın geri kalan
bütün milletlerine ve dinlerine bir üstünlüğünün olmadığını ispat edilmesi
gerekir.
Bu bir önayak olur inşallah!
Aşk olursa barış da olur diye düşünüyorum.
Aşk her şeyin başlangıcıdır.
Aşka da biraz inanın.
İsrail her Filistinlinin aşkıdır bugün! İnsan
celladına aşık olur ya! Seve seve, aşık ola ola, içten içe büyüyecektir bu
zafer.
İsrail, Filistin'in Leyla'sıdır.
Filistin, İsrail'in Yusuf'udur.