Ardından sırılsıklam ıslanmış gözlerimi;
Artık yalan sözlerle avutmaya hakkın yok…
Bugün olmazsa yarın gideceğim ne demek;
Bu sevdayı ansızın unutmaya hakkın yok…
Tahammül kâbesini temelinden yıksan da;
Düşkününe düşerken gözucuyla baksan da;
Mektup, şiir ne varsa güle güle yaksan da;
Beni başka dizlerde uyutmaya hakkın yok…
Geçmeyeli çok oldu meyhane yollarından;
Medet bekletme artık hasretin fallarından;
Diktiğimiz gülleri koparıp dallarından;
Kitaplar arasında kurutmaya hakkın yok…
Hani öyle nedensiz başından atmak için;
Kurbanlık defterine beni de katmak için;
Buz tutan hislerini biraz ısıtmak için;
İçimdeki yangını büyütmeye hakkın yok…
İzi hala durur mu ilk günün yanağında;
Bire on verdi hicran hasretin başağında;
Izdırap caddesinde hal bilmez sokağında;
Künyemizi her gece okutmaya hakkın yok…
Ali ALTINLI – 27/09/2014
Saat: 23:49