Ellerde sefer tası, başlarında miğferler,
Yerin dibine doğru, metrelerce indiler,
Karanlık tünellere, dua ile girdiler,
Her iniş HEYACANDI, kömürlerin içinde.
Tırnaklarla kazındı, adına elmas dendi,
Zenginin sermayesi, yoksulun ekmeğiydi,
Ter emeğe karıştı, ak alından silindi,
Bir olacak ZAMANDI, kömürlerin içinde.
Nefes almadan durduk, başında ekranların,
Ağızlarına baktık, merakla bakanların,
Üç yüz haneyi buldu, sayısı rakamların,
Bu nasıl bir BEYANDI, kömürlerin içinde.
Kopmuştu parçaları, ayrıldı özlerinden,
Yoruldu yürekleri, döküldü gözlerinden,
Tükenmedi umutlar, belli ki sözlerinden,
Her gün Şehit ARANDI, kömürlerin içinde.
Tertemiz yüreğiyle, sarıldı tabutuna,
Gençliğine doymadın, nere gittin Mustafa,
Teselli fayda etmez, feryat eden anaya,
Körpecik bir FİDANDI, kömürlerin içinde.
Ocaklar karanlıktı, söndü bütün fenerler,
Kimler yoktu içerde, Hasan’lar Hüseyinler,
Yüzleri örtülmüştü, matem doldu sedyeler,
Her yer feryat FİGANDI, kömürlerin içinde.
Kadir KÜÇÜKKARATAŞ
Not: Kömürlerin içinde, imecesine katılan değerli şair ve şaire kardeşlerime selam ve saygılarımla…Allah’ım bir daha bizlere bunun gibi hüzün şiiri yazdırmasın..