Online Üye
Online Ziyaretçi
Issız sahile vuran dalga ile
Sarılmıştı avare buluta
Değdi martının kanadında
yaprağı tenine
Bir nefeslik can suyu damlattı
ömrüne
Şimdi bir cenaze kalkıyor
ihanetin anaforuyla
Çekildi geri yanık dağ serçesi
İçinde ki soluksuz kanyonda.
Elinde beyaz mendili.
Sığmadı ulu çınarın dalları
karanlığın göğsüne
Güz düştü yaprağın yeşiline
Muson yağmurları gözlerinde
Deli eser rüzgar
Dağıtır damlaları tebessüm
kıyılarına
Kopar yüreğinde boforu
ölçülemeyen fırtına
Gizlenir balta girmemiş ormanın
derinliğine
Büker boynunu koca çınar giyotine
Bir vedalık yazgıda
Konuk olur yalnızlık yeniden;
kirpiğin ucuna .