ÖMÜR DESTANI
Bir olan Tanrı'dan, ikice candan;
Şifreden muamma, düşüyor insan,
Dokuz ay ön günde, kopup kordondan;
İpsiz şu dünyada, üşüyor insan.
Ana sütü,şefkat, sevgiden kucak,
Altıntop serpilir, açar tomurcuk,
Yedi ay dolunca, dört ayak ancak;
Yaşında yürüyüp, coşuyor insan.
Altı da deli tay, dört yana koşar,
Yedi de huyunu,serine kuşar.
On üç deli ırmak, bendini aşar.
On dörtte bir kalbe, taşıyor insan.
Gözler ışıl ışıl, yanaklar al al,
Ufuklar mavıden, düşleri sandal,
Türküsü coşkulu, oyun oryantal;
On sekiz kendini, aşıyor insan.
Ya açılmış bir gül, ya yaman çeri,
Ya nazlı bir peri, ya sevda eri,
Ya sırma saçlıca, ya kıldan deri;
Ya aşık ya maşuk,yaşıyor insan.
Yaş otuz, us topuz, güç var, yürek var,
Namerde soracak, öç var, bilek var
Otuz beş yarı yol, seç var dönek var.
Çile tandırında, pişiyor insan
Kırkında kar yağar, kara saçına,
Kırık çizgi düşer, gülün tacına,
Yokuştan usana, kıştan kaçına;
Ters akan ırmağa, şaşıyor insan.
Elliyi tutarken, yılların eli;
Merasimle eser, bahar yelleri,
Altmış da sık kayar, maziye dili;
Parlayan kelini, kaşıyor insan.
Her "sela" sayılır, kaçıncı akran,
Ufuk köreliyor, tehlike ayan,
Son bahar çekilir, kağnı gibi kan;
Yetmişde halveti, boşuyor insan.
Seksen beden bükük, ağrı sızı bol,
Ya kalp, ya nefes dar, "doktor çabuk ol"
Gözler kan çanağı, "ey ömrüm tez sol";
Ecele bin dua, döşüyor insan.
Yaşlı çınar olursa, şeş kaza doksan,
Akıl med cezirde, fikirden noksan,
Bebek gibi ağlar, "ya evde yoksan";
Hasımın diline, düşüyor insan.
Dünya kara zindan, gözün ferinde,
Bir deri bir kemik, yerli yerinde,
Eş toprak altında, yara derinde;
İbret ki dalya da, dişiyor insan
Kah zenci,kah sarı,kahı kardan ak,
Erinde gecinde, ölümü mutlak,
Her rengi sarıyor, bir kara toprak;
Ten ölür, gönülde, yaşıyor insan
20.12.2014
Kadir KOCA