KIZILIRMAK
Murat DUMAN
29.01.2014 ANKARA
Mustafa, Kırıkkale’de ticaretle iştigal
eden 25 yaşlarında, dostları ve meslektaşları tarafından sevilen genç bir
esnaftır. Mutlu bir evliliği ve iki küçük çocuğu vardır. Bir pazar sabahı aile
mutluluğunu perçinlemek ve haftanın verdiği yorgunluğu atmak için pikniğe
gitmeye karar verir. Eşini ve çocuklarını da alarak Kızılırmak Havzası’nda,
yeşillikler arasında güzel bir yer bulur. Piknik malzemeleri indirip mangalını
kurar.
Yaz aylarında Kızılırmak, gerek barajlara
gerek sulama kanallarına suyun yönlendirilmesinden dolayı suyu azdır. Bazen
olur ki, aylarca Kızılırmak Havzası’nda yok denecek kadar az su bulunur.
Mustafa, ailesiyle birlikte neşe içinde
pikniklerini yapar; yer, içerler.
Mutluluğuna diyecek yoktur ailesiyle. Hep
birlikte pikniğin tadını çıkarır; gülüşür, oynaşırlar. Afiyetle yedikleri
mangal ziyafetinden kısa bir süre sonra Mustafa’nın üstüne tatlı rehavet çöker.
İstemeden göz kapakları kapanmakta, sıcağın etkisiyle uykusu gelmektedir. Eşine
kısa bir süre kestireceğini, üstüne bir vahamet çöktüğünü söyler. Hemen
gözlerini kapatır ve uykuya dalar.
Aradan kısa bir süre geçer. Mustafa, derin
uykudadır.
O sırada eşi ortalığı sarsan uğultulu sese
kulak verir. Kocasını rahatsız etmeden çocuklarını yanına alıp bayıra doğru
çıkar. Bir de ne görsün; Kızılırmak bir dağ misali coşmuş, önüne kattığı ne
varsa sürükleyip getirmektedir. Eli ayağına dolaşmıştır o an. Feryat figan
bağırır, kocasına doğru koşar. Annelerinin bağırmasına, feryadına çocuklar da
bağırarak, ağlayarak eşlik eder. Ama bağırması ve koşması nafiledir. Kocası,
Kızılırmak’ın bulanık suları arasına gark eylemiş, akıntıya kapılıp gitmiştir.
Cesedi, uzun aramalardan sonra ancak üç gün sonra bulunmuş, cenazesi kanlı
gözyaşları arasında toprağa verilmiştir.
Ailenin başına gelen bu menfur olayı görenler,
duyanlar çok derin bir mateme boğulmuştur.
Bu vahim olayı çok yakından bilenler durumu
Şair Murat Duman’a anlatmış, şair de bu aşağıda okuyacağınız şiiri yazmakla
kalmamış, ağıt olarak bestesini de yapmıştır.
KIZILIRMAK AĞITI
Yaşamaya fırsat vermez,
Akar gider Kızılırmak.
Almış yâri dönüp görmez,
Yıkar gider Kızılırmak.
Kızılırmak Kızılırmak, MEYAN
Yüreğimde sızım ırmak,
Aldın gittin benden yâri,
Öksüz kaldı kuzum ırmak.
Kanlı yaşlar perde perde,
Kavim gardaş düşmüş derde,
Yaşayalım fırsat ver de,
Yakar gider Kızılırmak.
Kızılırmak Kızılırmak, MEYAN
Yüreğimde sızım ırmak,
Aldın gittin benden yâri,
Öksüz kaldı kuzum ırmak....