Eğilmesin başın asla; mahzûn olmasın yüzün
Bana kalsın fırtına, kar, Eylül’le gelen hüzün
Bin seneye bedel olsun güneşli her gündüzün
Ocağında dert pişmesin; bacan gamlı tütmesin.
Şen ötsün bahçende bülbül; açan gülün solmasın
Hüzün uzak kalsın her dem, gözlerin yaş dolmasın
Gecen olacaksa şayet, o da aysız olmasın
Bulutların arasında gizlenmesin, yitmesin.
İraden çelikten sağlam, duan olsun silahın
Her secdeye vardığında, erisin tüm günahın
Tehlikeden berî olsun gezdiğin güzergâhın
Sana tuzak kuranların buna gücü yetmesin.
Meçhul değil bize ebed; gel deyince birgün Hakk
Yer gösterir sinesinde en vefâlı yâr, toprak
Takvim ömrünü tüketip, düştüğünde son yaprak
Ölüm, vuslat günün olsun; el eceli itmesin.
Mecit AKTÜRK
***Seslendiren: Yeşim Bektaş***