Gecesi biterken günün, sağımından Kanat seslerinin gölgesinde uyanan Her güvercinde bir şafak vardır Güneşin doğumuna saklanan...
Sanırsın kıvrılarak güneş doğar ufuktan Adeta Çeperine sarılmıştır bulutlar Hepsi bir dağ kadar büyük olsa da,ne gam Aksi göle yansıyınca, yüce dağların O dağlar ki kendiliğinden ıslanırlar...
Sonrasında tepenin gölgesinde oturan Köydeki altı çoçuk,onbeş torun sanki sudaki dağın zirvesinde,elele Öylece bakıyorlardı göle...
Bir de kadının teninde sarıya boğulan Karşıdaki ayçiçek tarlaları var, öbekli Tavanı tersine geçmiş avize gibi Binlerce avize gibi ışıldayan...
İşte bu manzaraya bakıyorum, ikbal içinde Sevdam bonservisim gibi elimde Sana, şehre doğru geliyorum, ben Bütün bu nimetleri bırakarak, gerimde...
Şimdi kalkıp bu şiiri yazdım ama, Sanki hayallerimle dans ediyorum Bunu hiç tasarlamadım, biliyorum Aslında ne böyle bir diyardan geldim, ben Ne de böyle bir sevdaya gidiyorum...
( Neden Yazdım Bu Şiiri başlıklı yazı Vedatdündar8 tarafından 29.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.