Esrarengiz haliyle kapalı bir kutuydu,
Hazine üzerinde oturanlar kötüydü!
Saltanat sürüyordu kadir kıymet bilmeyen,
Bir komutan lazımdı düşmana eğilmeyen!
Sahibine meftundu bu en muhteşem belde,
Hiç bırakılamazdı böyle mahzun bir halde!
Kır atıyla birlikte şaha kalkınca Mehmet,
Fetih için gelirdi Yüce Allah’tan rahmet!
Emre amade asker tekbirlerle coşarken,
Zafer göz kırpıyordu gemiyle dağ aşarken!
Cengâverlerimize zincir mi dayanırdı?
Evvel Allah yerle gök kızıla boyanırdı!
Behey haçlı zalimler saklanamazsınız ki,
Teslim olmadıkça da aklanamazsınız ki!
Surda gedik açmanın yaklaşıyor zamanı,
Elbet verilecekti korkakların emanı!
Kapılar aralandı güllelerin önünde,
Durabilmek ne mümkün sillelerin önünde!
Burçta bayrağımızı Hasan dalgalandırdı,
Mukadder zaferiyse kesin belgelendirdi!
Şehadet şerbetiyle uçup gitti cennete,
Düşmedi, düşürmedi hiç kimseyi minnete!
Ezanla karşıladı Ayasofya fethini,
O da net biliyordu Peygamberin methini!
Şimdilerde çok mahzun güne gün ekliyordu,
Sabırsızlıkla yine açılış bekliyordu!
Yirmi dokuz kuşatma kimseye gülmemişti,
Çünkü kapıya henüz Fatih’i gelmemişti!
Yirmi dokuz Mayısta bitiyordu Ortaçağ,
Fatih Sultan Mehmet’le yetiyordu Yeniçağ!
Derken iki kıtayla İstanbul bizim oldu,
Tarihi sorunlara nihai çözüm oldu!
MFK