Bir Garip Çoban
Yıldırım vurunca oturdu kaldı,
Çınarın dibinde bir garip çoban.
Hayat mektebinden dersini aldı,
Gönül nasibin de bir garip çoban.
Öğle sıcağında sürü gölgede,
Gözleri ufukta kavalı belde.
Güzeller geliyor kovalar elde,
Gözü edebinde bir garip çoban.
Kendine getirdi düşen bir gazel,
Koyunu sağıyor bir huri güzel.
Sevmeyi bilmezdi görmeden ezel,
Kader tespihin de bir garip çoban.
Gönül defterinden sayfa uyandı,
Titreyen vücudu tere boyandı.
Gördüğü güzelin narına yandı,
Ömür tespitin de bir garip çoban.
Gönül dallarını sarmaşık sardı,
Bir adım yol oldu Kaf Dağı ardı.
Sanki gökyüzünde güneş karardı,
Ömrünün gününde bir garip çoban.
Özünde kutlandı sevgi bayramı,
Sildi yüreğinden kederi gamı.
Eyüp gibi mutlu gönül adamı,
Sürüsü önünde bir garip çoban.
Eyüp Şahan
(
Bir Garip Çoban başlıklı yazı
Eyüp Şahan tarafından
26.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.