uzaklara yanaşır geçmişin özgür batımları
her bir ucunda birimiz
tan uzaklığında sükunetin kızıllığı
güzeller güzeli sonlara yaraşır renklerde koroya dururken
imkansızlığı gerçeğin koynunda bıraktık
ne kabul ettik onu ne de ret
yürüdük geçmişin gelecek dudaklarına
doğa yine bütün güzelliğinde takılmış
geçmiş zamanların tüm yüceliğinde
tüm bilgeliğinde
özgürlüğü müziğe
müziği resme
resmi hüzne
hüznü dansa adamış gibi
bize kayıtsızlığından ödünsüz
masumiyetin tanımlanmasında ilk şarkı
renkleri ortaya ilk çıkmalarındaki gibi
tam da beklenen özlenen haliyle
uçsuz bucaksız
minnetsiz sevinçlere hürmetler olsun
ah sevdik yine
elips güzergahında seyrederken bütün dünya
ruhumuzun kızıl akşamlarına gün batarken
ne mevsim üzüldü bizim için ne de klasik müzikle sakinleşti sabahlar
ah söyledik yine
yollardayız
hayallerin kervansaray salladığı yoktu
olabildiğine aldı bizi
hiç bir varışın değeri de yoktu
mazereti de
gözü karaydı gerçeğin ezgisi
ah geçtik yine
bir açılıp bir kapanan ışıkların utanmaz yansımalarında
yabancı kederler
eğlencemize onları da kattık
danslara kesilmiş bir kıyıda isimsiz bir vakit
neyimiz var neyimiz yok ateşe koymuş
ikindi vaktinin erdemini bekledik akşam yokken ortalarda
gölgemiz kayboluşun güvenli rotasında şimdi
geçmişin loş ışığı resme koyulacak belirsiz çizgilerde
birazdan kalkıp yolun uzaklığına salınacağız
sen kendine gelirken
ben
senden gelip yeni bir sana unutulacağım.
SERVET TUĞLUK / MANİSA
|O N B E Ş A Ğ U S T O S İ K İ B İ N O N B E Ş |