Kibirli aynaların ıslak saçlarına tutundukça ben
İliklerimdeki sancıyla dans eder güneş yanıkları
Yankılarım yetmez yalan dünya ahvalini iletmeye
Güneş sevdalı bakışlarıma dokunur fısıltılarla
Demlenir yüreğimde yeni bir şiir devrik isyanlarla
Dudağımda çürük elmalar büyür oysa geceleri
Şu yalan kubbenin altında nice adamlar ağlar
Utkunun kırık çardaklarında aşkı çizer ressamlar
Yaşamak derin bir yoksulluk belasıdır gönülde
Dolup boşalan gözlerimde çocuklar soyunu arar
Toprağın gizlendiği tüm oyuklara bakışlarını ektim
Yenibaharlar korkunun ellerine tutunarak sabır biçti
Dönence vakitler biriktiriyordu kadınlar uzaklarda
Hayat ülküsel aldanışların devrik düş sahnesiydi
Kırıldım kendi içimde güneşin ellerinden su içtim
Sussam aldanışlara sökülsem insan suretimden
Ömrün devrik arenasında bütün yalanları yensem
Durdursam akan zamanları suları tersine çevirsem
Öpsem kayıp ölüleri dudağından adaleti dağıtsam
Şu denklemsiz hücrenin kabuklarını aşkla kırsam