Düşmez Kalkmaz
Yazar “Düşmez Kalkmaz bir Allah” sözünden etkilenerek bu yazıyı kaleme alır. Ve yazmaya başlar.
“Hayatta her şey bizler için… İyi de olsa kötü de olsa öyle… Ama görüyorum ki iki defa dertlenince hayatımız, bedenimiz ve ruhumuz bir çöküntü hâline giriyor…” diyor yazar ve devam ediyor… “Çevremdeki insanları şöyle bir gözlemleme gereksinimi duydum ‘Artık dayanamıyorum…’, ‘Bu kader –veya hayat- bana hiç gülmez mi?’, ‘Yaşanacak hayat değil valla… Çekilmiyor… Boğazıma kadar doldum artık her an patlayabilirim…’ tarzında cümleleri daha sık duymaya başladığım için olsa gerek… Neden bu kadar isyan? Herşeyin O’ndan geldiğini ve –iyi yada kötü olsun- her işte bir hayır olduğunu bilmemek neden…?”
Yazar sorguluyordu… Neden…? Nedeni ne olabilirdi acının sonunda er yada geç sabredene bahşedilecek mutluluğun farkında olunmamasının…? Mutluluğun aslında alın teriyle çalışarak kazanılan paraya benzediğini ve bunun kıymetinin paha biçilemez olduğunu neden bilmez insan…? Yazar merak ediyordu… Aslında bilinçaltında birkaç ses, sanki aklından diline dökülmüş soruları yanıtlıyordu ve oldukça tatminkâr edici gibiydiler… Ama yazar, yalnızca kendisinin tatmin olmasının onu tatmin etmeyeceğini düşünüyordu. Çünkü yalnızca kendisinin bilmesinin ne gibi bir anlamı veya önemi olabilirdi ki…? Ve yazar devam etti…
“Hepimiz Müslüman’ız diye geçiniyoruz… Peki, Rabb’imiz bize buyurmamış mı ‘Ben, kullarıma taşıyamayacakları yükü yüklemem.’ diye? Peki bunu bildiğimiz hâlde neden bu kadar çok sık ve bu kadar fazla kafaya takarız her şeyi? Neden bi kere de farklı iyi kelimeler duyunca sevinmeyiz de hep kötüleri duyar duymaz inanır ve yıkılırız…? Neden hayatımızı belirler bu kötü kelimeler…? Hiç bu kötü olaylar karşısında ‘Ya Rab, beterin beteri vardır. Buna da çok şükür…’ diyemez çoğu insan…?” Yazar yazmaya ara verir çünkü bu düşüncelerini kâğıda aktarırken bile yorulmuştur… Odasında bi iki tur attıktan sonra tekrar döner yazısına ve kaldığı yerden devam eder…
“Hani çok sık kullanırız ‘Düşmez kalkmaz bir Allah’ diye bir cümle… Bu demek ki düşmek de kalkmak da biz insanlara has bir özellik… Kim hayatında acı çekmeden yaşadığını iddia edebilir ki…? Hanginiz bana ‘Benim hayatım dört dörtlük’ diyebilir…? Eğer eğitimli ve sabırlı biriyseniz bunların imtihan olduğunu bilir ve isyankâr olmazsınız… Eğitimli olmak derken yalnızca okul eğitiminde çeşitlikten, fen ve bilim kitaplarındaki anlatılanlardan bahsetmiyorum… Bunlar size hayatın acı veya tatlı olduğunu belirtmezler… Halbuki yaşamasını bilirseniz hayat o kadar acımasız değildir… Zaten şu az önce belirttiğim cümleyi dilinizle değil yüreğinizle söyleyebilmeniz için öncelikle kendinizi asla mükemmel bir varlık olarak görmemeniz gerekir… Kendinizi kusursuz ifade eder ve her yerde öyle göstermeye çabalarsanız hayattan bir Osmanlı tokadı yersiniz ki bu size yaşantınız anında ve sonrasında yetecektir muhtemelen… İşte o zaman ‘Keşke o aslında ufak olan ama gözümde büyüttüğüm acı olayları çekseydim.’ diyeceksiniz… Diyeceksiniz ama iş işten çoktan geçmiş olacak… Şu iki cümleyi unutmayın; aza tama etmeyen çoğu bulamaz ve düşmez kalkmaz bir Allah…”
Yazar anlatmak istediklerini şimdilik bitirmiştir… Bir tek isteği vardır yazarın, bu yazıyı okuyanların; bunu bir hayat felsefesi hâline getirerek uygulamaları ve uygulatabilecek nesillerin yetişmesini sağlayabilmeleridir… Kim bilir bu yazar; belki bundan sonra hep böyle yazar…
(
Düşmez Kalkmaz başlıklı yazı
4harf1kelime tarafından
22.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.