Karanlık bir odanın içinde,pencereden içeri yansıyan dolunayın hikayesi bu.Dolunay etkileyici bir seranomiyle ilk önce saydam pencere camından geçti.Önünde perde denilen bir buçuk metrelik madde engelini de bertaraf edip,ışığını kelebek dokunuşuyla ilk önce yanağıma hissettirdi.Odam karanlık içinde üç beş tane,insanın hayatını kolaylaştırmak için mi yoksa daha da çok zorlaştırmak için mi yapılmış bilmediğim eşyalar bütününe sahip.Oda karanlık tek aydınlık olan yer yanaklarım.Dolunayın atlı süvarilerinden bir demet ışık yanağımdan öptü beni usulca ve dudaklarımda şimdi.Dokunuşu taze gelin gibi acemi,istekli ama utangaç.Odam karanlık,şimdi aydınlık dudaklarımda.Odam karanlık,kıpırtısız duran heykel gibiyim Rodin’nin ellerinden çıkmış düşünen adam heykeli gibi ama aynı zamanda ürkek ve tedirgin.Odam karanlık,duvarlarda karanlık,eski bir saat asılı duvarda,akrebi kırık sadece yelkovanı olan,dakikalar belli ama hangi saatte belli değil.Duvarlar toplam altı duvar,tavan ve taban dahil ve bir metrelik pencere,hayata ve umuda açılan,kapı yok.Karanlık oda da ben ve dudağımdaki ışıktan sevgilim bekliyoruz kıpırtısız.Bir yol çizdi dolunay kendine doğru ve gene bekleyiş,dudaklarımdan uçmasın diye kelebek.Pandomim sanatçıları misali odada hareket ediyorum pencereye doğru ama oda karanlık.Havayı davet ediyorum,toprak ve çiçek kokusuyla,birlikte gelsinler yanlarına kuş ve böcek seslerini de alıp.Düğün var dolunayın ışığı ve ben,galiba evleniyoruz ama oda karanlık.Dört metre eninde,dört metre boyunda,dört metre yüksekliğinde bir oda.İçinde kitaplık derme çatma yapılmış,içinde yasak düşünceler,yasak isyanlar,yasak hayaller ve yasak aşklar ama oda hala karanlık.Görmüyorum fakat biliyorum ışıktan gelinin kokusu,sesi,nefesi ve ben.Aynı oda da tek beden de,pencere açık ve gene pandomim sanatı.Bağdaş kurmuş eski yerimde oturuyorum,altımda bir seccade mi yoksa tekkeden çalınmış bir post mu bilmiyorum dudaklarımda nazlı gelinin sıcak dokunuşu ama oda hala karanlık.
( Karanlık Oda başlıklı yazı Recep Keleş tarafından 21.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu