Bir gün köyün birinde, adamın eşeği kör bir kuyuya düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer diye sormayın. Eşek bu, düşmüş işte. Zavallı saatlerce acı içinde  sızlanış kıvranmış, anırmaya çalışsa da sesini kimseye duyuramamış. Derken eşeğin sahibi gelmiş kuyunun başına.
         Bakmış  ki zavallı eşek kuyunun dibinde mahzun ve çaresiz bakıyor. Üstelik de yaralı. Bir hal çaresi düşünürken koşarak gidip köylüleri yardıma çağırmak gelmiş aklına.
         Ne yapsak, ne etsek de şu eşeği kuyudan çıkarsak diye düşünürken bakmışlar ki hayvan yara bere içinde , belki de kırığı çıkığı da var hayvanın; çok acı çektiği de belli, artık kurtarılsa da işe yaramaz düşüncesiyle çıkarmaktan vazgeçmişler ve eşeğin üzerini toprakla doldurmaya karar vermişler. Herkes eline geçirdiğiyle başlamış kuyuyu doldurmaya.
Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları her seferinde silkinerek üzerinden atmış. Onlar yukarıdan atmış, eşek silkelenerek her defasında toprağı ayaklarının altına almış.
        Derken,  altına aldığı toprak sayesinde her defasında biraz daha yükselmiş ve giderek yukarıya çıkmaya başlamış eşek. Köylüler de şaşırmışlar hayvanın giderek yükselmesine. Onlar atmış eşek yükselmiş derken neticede hayvan yukarıya çıkmayı başarmış.
       “Hayat, bazen bizim de üzerimize bütün kasvetiyle abanabilir. Üstümüzü toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmaktır. Aydınlığa bir adım daha yaklaşmaktır. Kör kuyuda olsak bile ümidimizi kaybetmemektir!'

( Ümit Üzerine başlıklı yazı İbrahim Çam tarafından 17.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.