İbrahim ÇAM                                                                                                                                                            

                             Âh, bir elif çekti yine sîneme cânan bu gece
                             Pek sarıldı bana ol serv-i hırâmân bu gece
                             Ayın on dördü gibi dün gece mecliste idi
                             Kande akşamlayacak ol meh-î tabân bu gece.                                                                                                                                       

           Bestesi Hacı Sadullah Ağa'ya  güftesi Enderunlu Vasıf’a ait muhayyer makamındaki  bu eserin hikayesi beni çok etkilemiştir.
          Hacı Sadullah Ağa , III. Selim zamanında yaşayan büyük bir bestekar , aynı zamanda III. Selim'in çok sevdiği ve kıymet verdiği bir sanat adamı.Kendisi de usta bestekar olan Sultan III. Selim, Sadullah Ağa'ya sarayın bütün kapılarını açmış ,bütün imkanlarını  önüne sermiştir.Sadullah Ağa saray erkanı tarafından da çok seviliyormuş. Lakin Sadullah Ağa'nın sultanın cariyelerinden biriyle gönül ilişkisi varmış .Saray halkı bu hadisenin sultanın kulağına gitmemesi için çok çaba sarf eder, gizli kalması için çok uğraşırmış ; fakat ispiyoncunun biri sultanın kulağına olup biteni şeytanca

           III.Selim Sadullah Ağa'yı ve vezirini derhal huzuruna çağırtmış. Sadullah Ağa'ya bu hadisenin doğru olup olmadığını , cariyelerinden biriyle aşk yaşayıp yaşamadığını ,sormuş. Sadullah Ağa cevap vermemiş , çünkü aşkını dile düşürmek istememiş.Padişaha adeta , ne bilmek istiyorsan gözlerimde görebilirsin dercesine bakarmış. Sultan III.Selim hükmünü vermiş : Yarına kadar derhal kellesi vurula.

          Vezir , Sadullah Ağa'nın aşkını hayran hayran izlediği için ona kıyamaz. Bir teklifte bulunur Ağa'ya : Seni bir evde tutalım , kimselere  göstermeyelim belki ilerleyen zamanda sultanımızın gönlü yumuşar da bakarsın seni affeder. Böylece vezir Sadullah Ağa'yı senelerce  değişik mekanlarda saklamış , korumuştur.
           Bir gün sarayda büyük bir musiki şöleni  tertip edilmiş , dönemin ünlü bestekarlarının, padişahın ve Arif Mehmed Ağa'nın  da yeni eserleri okunmuş.Bir ara bir beste çalınmaya başlamış , herkes sus pus olup eseri dinlemeye başlamış.Daha önce görülmemiş lezzetteki bu besteyi  duyan  Sultan III. Selim , sazendeleri susturmuş ve bu besteyi ancak üç kişi yapabilir.Biri Arif ağa  ki o yapmadığını söylüyor, biri ben , ki ben de yapmadım. Biri de Sadullah Ağa. Vezir her şeyi anlatmış huzurda , Ağa'nın hayatta olduğunu  besteyi onun yaptığını. Mümkünse affedilmesinin hayırlı olacağını. ..Padişah düşünmüş böyle seçkin bir bestekar sanat adamının nasıl olup da kellesinin vurulmasına hükmettiğini sorgulamış kendince. Bestenin yumuşattığı yüreğinin çırpıntılarına engel olamamış ve 
Sadullah Ağa'yı affetmiş.

( Bir Şarkının Hatırlattıkları başlıklı yazı İbrahim Çam tarafından 5.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.