Karmakarışık gündem kırk konuyu içerir,
Güçlü olan daima hasmına diş geçirir,
Kafayı tam yedirir gelişmelerin dozu;
Şeytanlar bir kenara bunu insan(!) becerir!..
Lanetledikçe terör giderayak artıyor,
Bu melunlar sanki de kefenleri yırtıyor,
Kendilerince güya ellerinde var kozu;
İnsaf ehli bunları kaç grama tartıyor?..
Alevli ateşlere atılanı mı desem?
Mektepliyken teröre katılanı mı desem?
O kadar çok ki hain, belli siyahı bozu;
Yurttaş iken, düşmana satılanı mı desem?..
Tecrübelere rağmen acemilik sürüyor,
Umutsuzluk adeta yürekleri bürüyor,
Olaya bakanların görmüyor mu hiç gözü?
Kervan yürüse neyse, ama itler ürüyor!..
Vahameti çözecek aklıselim nerede?
Daha kaç kişi ölür; il, ilçe, dağ, derede?
Her şey tersine dönmüş görünmüyor ki düzü;
Egemen olsun vicdan, sağduyu bir kere de!..
Kutsalımıza söven unutmuş ‘Ebabil’i,
Bizi çekemeyenler andırıyor ‘Kabil’i,
Gittikleri yol malum, atalarının izi;
Beyinlerini bozmuş küffarın ‘Çernobil’i!..
Barışken dinin adı, aksini gösterdiler,
Düşmanlığı düşleyip nefreti estirdiler,
Kalbimizin içine tutup koydular közü;
Demokrasi ve barış diyerek bastırdılar!..
Kadına şiddet ise apayrı onulmaz dert,
Ailede düzen yok, öyle bozulmuş ki fert,
Zapt eylemek ne mümkün, şimdi oğlanla kızı;
Yumuşak karakterler günümüzde hayli sert!..
Yayadan fazla taşıt, herkes doğuştan şoför,
Trafik canavarı ne mümindir, ne kâfir,
Acele edip eğer düşüremezsek hızı;
Akıbetimiz her olabilir ki zifir!..
Hepsi bu kadar değil gündemdeki sorunun,
Sesi çıkmak üzere ‘Sur’ denilen borunun,
Demek istediğimin kısaca şudur özü;