Yıllar, mevsimler, aylar, haftalar, günler, saatler, dakikalar ve saniyeler özelliklerine göre önem arz ederler.
Her birinin çağrışımı, rengi, tarihi arka planı, hatırası ve verdiği mesaj farklıdır. Tıpkı bölgelerin, yönlerin; doğu ve batının farklılık göstermesi gibi…
Şubat’ı, soğuğuyla beklerken sıcak geldi bu yıl…
Şubat’ı, içerisindeki şehitlerin yoğunluğuyla görüyorum…
Şubat’ı, gün sayısıyla en kısa ay olduğu halde bir türlü geçip gitmek bilmeyen ve uzadıkça uzayan bir ay gibi hissediyorum…
Şubat’ı, yirmi sekizinci günüyle nedense hiç unutamıyorum…
Şubat’ı, iklimsel yönüyle aldatıcı olarak değerlendiriyorum… Çünkü ardında Mart’ı saklıyor…
Şu/batı, öteden beri beni hep tedirgin etmiştir…
Şu/batı, dost ve müttefik görünümüyle hiçbir zaman güven vermemiştir; zira biz Müslüman’ız… Müslüman’ınsa dostu şu/batı; Hıristiyan ve Yahudi olamaz (Maide Suresi, 51)!..
Şu/batı, biz Müslümanlara karşı sürekli ikiyüzlü davranmıştır…
Şu/batı, tarihten bugüne kadar şehitlerimizin artmasını sağlayan silah, doküman ve teröristleri hep finanse ve organize etmiştir…
Şu/batı, dün de dostumuz değildi, dostumuz olmadı; yarın da olmayacaktır (Bakara Suresi, 120)!..
Boşuna, “aldanma kışın güneşine, namerdin gülüşüne!” demişler…
Baksanıza sözde müttefikimiz olduğunu söyleyenler, düşmanlarımıza açıkça destek vermektedirler…
Peki bu işin sonu nereye varacaktır acaba?..
Şu kısacık aya meğer ne kadar da çok acı sığdırılmış!..
En son (17.02.2016) tarihinde başkentimizde meydana gelen canlı bomba faciasında hayatlarını kaybeden insanlarımızın ve paralelinde durmadan gelen şehit haberlerinin acısı iyice yüreğimizi yakmış ve sabrımızı tükenme noktasına getirmiştir…
Benzeri bir olay Avrupa ve ABD’nin bir kentinde olmuş olsaydı bu batasıca batılılar yeri, yerinden oynatmazlar mıydı?.. Ve hemen Müslümanları terörist ilan edip akabinde gerek sanal ve gerekse bir takım sıcak veya soğuk saldırılara geçmezler miydi?..
Bizim başımıza gelince böyle bir olay sadece dillerinin ucuyla meseleyi bir kınamayla geçiştiriyorlar… İşte bunların asıl çehresi budur…
Asker, polis ve sivil vatandaşlarımızı öldüren bu teröristlerin silah ve bomba fabrikaları olmadığına göre, güya terörün karşısında olduğunu söyleyen ve göstermelik barış havariliği yapan ve demokrasi sakızını çiğneyip Ortadoğu’nun üstüne tüküren bu şeytan ruhlu Siyonist güdümlü batılılar, batıl davaları için bu teröristlere verdikleri destekle mütemadiyen Müslüman kanı dökmektedirler…
Dünya Müslümanları haklı davalarının etrafında kenetlenip birliklerini kur(a)madıkları müddetçe benzeri acıları ve belki daha da beterini yaşamaya maalesef devam edeceklerdir…
Nitekim, “Küfür tek bir millettir.” Onlar kendilerince görevlerini yapmaktadırlar…
Kimi gafil Müslümanlarsa görevlerini yapmadıkları gibi, asla kendilerine zerre kadar müsamahaları olmayan düşmanlarla birlikte hareket etmeye kalkınca İslam âleminin umutları da suya düşmüş oluyor…
Her türlü terörü, terör odaklarını, onlara sempati besleyen ve destek olanları şiddetle lanetliyor, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır dilerken bütün şehitlerimizi de rahmet ve minnetle yâd ediyorum
Şubat, ne uzun bir aymış!..
Selam ve dua ile
MFK
(
Şu/bat’ı Diyorum!.. başlıklı yazı
MFK tarafından
19.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.