Yüreğimizi inciten
bütün zamana inat
Varlık hezeyanı taşır
yüreğimiz
İnatçıyı(z)m…
Sen bilmezsin
Gözleri kör bir uykuyu
hapsederken
Bilinmez hesaplar
Bir türlü denk tutmaz
kimsesizliğimize
Ben hala o dört duvar
arasında
Yetimliğin hamalıyım…
Ansızın
Güneşi söndürdüler
Karanlık evrene sürur
ederken
Her yer siyaha bürünür
Evler
Sokaklar
Yürekler…
Gözlerinden ırmaklar
akardı zamanın,
Özlemiştim
Kifayetsiz kalırken
kelimeler,
İnatçı bir gurur
feveranıyla,
Kocaman hoşçakalı
Tutuşturdu sigarasına.
Hoş kalmadı sokaklar.
İaşesi nedensizdir
sevmelerin
Yüreğin gizemli
odalarında
Sonsuza değin kalan en
güzel hediye
Elveda derken
yetimliğimize
Buz tutan sabahlara
Yalpalayarak düşerim(z)….
Âdem Efiloğlu