Baksaydın gözlerime sana neler söylerdi

Sükûtun mahzeninde ne kelamlar sır kaldı

Bilsen neler öğretti bana bu sevda derdi

Gönül aşk kafesinde, kanatlarım hür kaldı

 

Gün oldu meramımı kal diliyle anlattım

Gün oldu meramımı hal diliyle anlattım

Gün oldu meramımı el diliyle anlattım

Fehminin karşısında bu gönlüm bizar kaldı

 

Dünya kelamında yok söylediğim satırlar

Bu sözün muhatabı anlayışlı südurlar

İnsan o ulvi demin bir anını hatırlar

Soldu gül yaprakları, elde sade har kaldı

 

Dağa taşa baksaydım anlardı hallerimi

Yıldızlara uzansam tutardı ellerimi

Mahlûkatın cümlesi çözerdi dillerimi

Peşinde yorulduğum şimdi bana kâr kaldı

 

Gözlerim konuşurken bende değil gözlerin

Ne anlamı kalır ki dinlenmeyen sözlerin

Sen esiri olmuşsun bu dünyalık hazların

Sabır bendim çatladı incecik bir zar kaldı

 

Bu taştan yüreğinle sen arif olamazsın

Sükûtun lisanında kaç harf var bilemezsin

Bin yıl çölde dolaşsan kemali bulamazsın

Faniyi gören gözün hakikate kör kaldı

 

Bu lisan mı yetersiz ben mi acizim yoksa

Dağlar taşlar konuşsa, biri karşıma çıksa

Beni her şey anlardı şu halime bir baksa

Allah’ım sen şahitsin bir bigâne yar kaldı

( Bigane Yar başlıklı yazı Halit YILDIRIM tarafından 8.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu