Günün birinde Deli
Serpa elinde bir değnekle tozlu yolda zikzak çizerek ilerliyordu. Kafasını
müzik dinliyormuşçasına sallıyor ağzındaki sönük sigaranın ağızlık kısmını
emerek çizdiği zikzakları takip ediyordu. Kim bilir ne planlar dönüyordu
kafasında. Kaç gündür yaptığı bir şey yoktu; her şey rutin gittiği için canı
sıkılıyordu. Birden aklına bir şey gelmiş gibi duraklayıp sırıttı ve önüne
bakarak yürümeye devam etti. Islık çalıp en sevdiği şarkıyı söylemeye başladı:
-“Deli diyorlar bana,
Desinler değişemem.
Resimler değişemez
Yessin onnu ninnessi de
Yessin onnu babbassı”
Islık…
-“Deli diyorlar bana,
Desinler değişemem.
Resimler değişemez.
Yessin onnu ninnessi de
Yessin onnu babbassı”
Islık…
-“Napıyorum ben ya?” diyor şarkıya ara verip. Sağ cebinden çakmak çıkarıp
sigarasını ateşleyip bir nefes çekiyor ve şarkıya kaldığı yerden devam ediyor.
Anayoldan doğru eğri büğrü patika yola sapıp ormanın yolunu tutuyor dilinde
aynı şarkı ve ıslık melodisiyle. Karşıdan görünen genç bir köylü kızı
gülümseyerek ona doğru adımlarını sıklaştırarak yaklaşıp ona sarılıyor.
-“Naber Serpa Abla? Nereye böyle?” diye soruyor. Deli
Serpa onu baştan aşağı süzüp:
-“Ormanı merak ettim, gezineyim dedim.” Diye cevaplayıp yoluna devam etmek için
kızı sağa itti.
Dalgın dalgın aynı tempoda bu koca ormanda yürürken kaybolduğunu anladı. “Hay
Allah, kayboldum ben. Ne yapacağım şimdi? Neyse, şöyle ana avrat dümdüz gideyim
belki bir çıkışa ulaşırım.” Deyip adımlarını hızlandırdı. Yarım saat boyu
yürüdükten bir ses işitti. Sesin geldiği yöne yöneldiğinde gördüğü manzara onu
şaşırttı. Bir goril kucağında yavru gorili iki ağacın arasında uyutmaya
çalışmakta. Yavru goril bir bebek gibi uyumamak için direniyordu. Anne goril
Deli Serpa’yı görünce kucağındaki bebek gorili ağacın bir dalına asarak Deli
Serpa’ya dur işareti yapıp:
-“Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak benim özel mülküm oluyor! Ama
sana kızmayacağım; kaybolmuş gibi şaşkın bakışların var. Gel otur şöyle, sana
süt ikram edeyim.” Dedi. Deli Serpa kendisine gösterilen yere oturdu ve derin
bir nefes aldı. Kendisine ikram edilen sütü büyük iştahla içmeye başladı. Goril
yavrusunu kucağına alıp yerine otururken:
-“sabah sağıldım daha.” Dedi. Deli Serpa:
-“Ney!!!” diye bağırarak içtiği sütü geri püskürtüp ayağa kalktı ve belinden
Ayşegül’ün verdiği boş tabancayı çıkarıp:
-“Sen bana nasıl Goril sütü verirsin namıssız vicdansız! Seni hayvan oğlu
hayvan!” diye bağırarak iki el ateş etti ve gorili sağ bacağından vurdu. Goril
acı içinde:
-“Ay, en sevdiğim bacağım!!!” diye haykırıp yere yığıldı. Bunu gören yavru
goril anacığının başında diz çöküp:
-“Anneeeğğğ sen ölemezssiiiğğnn, o sütü daha köpeğe verecektin sen, ben nasıl
yaparım bunu daha çok küçüğüm been ühüğğğğ!” diye bağırdı. Deli Serpa beyinden
vurulmuşa döndü ve elindeki tası yere atıp kırdı:
-“Ne diyorsun sen!!” diye haykırdı. Yavru goril daha yüksek sesle ve daha
üzüntülü:
-“Ahan da köpeğin tasını kırdı, ühüğğğğğ” diye bağırıp ağlamaya başladı. Serpa
daha çok şaşırdı ve:
-“Has…” diye bağırmaya kalmadan küçük goril elinde bir ağaç dalıyla Deli
Serpa’yı kovalamaya başladı. Bir yandan küfürler savuruyor bir yandan
tehditler. Üstelik çok da hızlı koşuyordu. 2 saatlik bir kovalamacanın ardından
Deli Serpa aniden durup küçük gorili durdurdu ve:
-“Dur, sana çok önemli bir şey söylemem lazım.” Dedi. Gorilcik:
-“Sen bir katilsin ne söyleyeceksin daha? Sen benim anamı öldürdün anamı! Ühüğ!
Sen de öleceksin!” diye bağırdı. Serpa:
-“Sakin ol ufaklık. Yaklaş hele.” Deyip ağzına bir sigara koydu ve gorile
yaklaştı:
-“Ateşle yavru kuş.” Dedi. Gorilcik:
-“Deli mi ne ya?” deyip sigarayı ateşledi.
-“Bak şindi.” Deyip belindeki tabancayı çıkardı.
-“Bu gördüğün tabancanın asıl sahibi Ayşegül’dür.” Deyip sol cebinden bir evrak
çıkardı ve:
-“Bak, buraya da yazıyor.” Dedi. Gorilcik büyük şaşkınlık içinde:
-“ee?” diye sordu. Deli Serpa sesini alçaltıp:
-“Bu silah onun olduğuna göre, annenin katili de odur.” dedi. Küçük goril
gözlerini kocaman açarak:
-“Eveet, oooo” dedi. Serpa:
-“Şimdi gidip onu polise şikâyet edelim ve hapse attıralım!” dedi ve karakolun
yolunu tuttular Ayşegül’ü şikâyet edip hapse attırdılar. Küçük goril sevgi dolu
gözlerle Deli Serpa’ya bakıp:
-“Çok teşekkür ederim Serpa abla, sen de olmasan nasıl yakalayacaktım annemin
katilini?”