Biliyor musunuz siz çok şeker insanlarsınız. Bu yazımı okuduktan sonra daha bir şeker olduğunuzu  gülümseyerek kalbinizle onaylayacaksınız.

Çok sevdiğiniz ve üzerine titrediğiniz oğlunuzu evlendirdiniz. Fazla uzak olmayan bir daireyi kendileri için ortaklaşa döşediniz onlar mutlu olsunlar diye, düğün dernek önemli değil bundan sonrasındaki yaşantıda hangi görüntüler var?

Gelin çalışkan, gayretli. Eşime destek olmalıyım diyor ve sabah erkenden işine gidiyor. Ortalama bir saat sonra kapınız çalınıyor gelen oğlunuz:

-Anacığım, kahvaltıyı hazırlamışsındır diyor gülerek...

Sonra o da daha yakın mıntıkadaki işine gidiyor.

Saatler de çabuk geçiyor. Ocaktaki yemeğin altını söndürdüğünüz dakikalarda kapıda yine oğlunuz:

-Annelerin güzeli, mis gibi yemek kokuları geldi burnuma. Öğle yemeğinde neler yiyeceğiz?

Şu tebessümler var ya, öncelikle gönül kapılarını açıyor sonra da yemek masasını...

Ne çabuk da akşam oldu sevgili kayınvalideler...

Gecenin karanlığı yavaş yavaş inerken yeryüzüne, gençlerin kapıda cıvıldayan sesleri:

-Annemiz, biz geldik...

Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz...

Kayınvalide lokantasında yine gedikli müşteriler...

Gelinimiz elinden içilen nefis çayların eşliğindeki günün özetini takiben gençlerimiz geceyi geçirmek üzere, evlerine pardon otellerine giderler...

Bu böylece aylar boyu devam edip giderken bir gün:

-Aşkım biz hep burada yaşasak der gelin hanım...Evimizi otel gibi kullanıyoruz ne gerek var?

Eşi de galiba dünden razı...

Tebessümlerle onaylanır durum...

Günler günleri, aylar ayları takip ederken bir gün:

-Annemiz...Biraz duraksarlar şimdi  pek daha farklı gülümsemekteler birbirlerine bakarak...

-Büyükanne o-l-a-c-a-k-s-ı-n...

Sağlığa titizlenerek ve güzellikler artarak hayat devam eder taaaa ki mini mini bir çift pembe topuğun aileye katılımına kadar...

Misler gibi süt kokulu bebiş...Beslenmesi ayrı bir zevk, banyosu ayrı altının temizliği hepsi ayrı bir haz...

Gelin de hitaplarında "anneciğim" demez mi?

Kayınvalide kolay kanıyor bir tek sözcüğe...

O da altında kalır mı, "prenses" diyor bazen de "şeker"...

Evde sen ben diye bir şey yok, görünen işi kim önce davranırsa yapıyor.

Bütçede ayrım yok, kimin cüzdanı yakındaysa o ödeme yapıyor.

Hoşgörü çıtası geniş...

Kayınvalide biraz kör, biraz sağır biraz da dilsiz olması gerektiğine inanıyor, az görüyor, az işitiyor ve yeri geldikçe söylüyor...

Herkes mutlu, bebiş büyüyor ve hayat devam ediyor...

Çevreden bazı aile dostları böyle bir yaşantıya gıpta ettiklerini söylemekteler...

İnsanların yaşadıkları mekanı küçük bir cennete çevirmesi pekala mümkün,

yeter ki kişiler istesinler...

Sizler de uygulayın, deneyin hiç olmazsa, ne kaybedeksiniz?

O zaman fark edeceksiniz ki siz de bir şeker kayınvalidesiniz,

Bir defacık deneyin,

Bir defacık,

Sevgiler sizlere...

Yurdagül Alkan.

( Sevgili Kayınvalideler başlıklı yazı Gülalkan tarafından 13.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu