ne beklerim baharı ne de
sıcak bir yazı,
kaderim
çizmiş bana hasret dolu bir yazı.
ne
uçarım göklerde ne çalarım ben sazı.
sonbaharda
görüp de sevdiğim Tatar kızı!
ne
yaptıysam olmadı aşamadım o nazı.
turnalar göçer vakti zaman gelince,
turnalar göçer bilinmeze.
bir tutam çalıdır geride kalan mülkü,
yağmur yağar yel savurur hiç olur.
düşünmezler kalanı,
çırpılan kanatlarda mutluluğun izleri,
umuda yolculuktur.
yüreklerinde yoktur sevda denen bir bela,
özgürce yaşamaktır hayat denen sanatı.
imrenirim.
mevsimler döner kısalır günler,
ayların sırasını hüzünlü eylül alır.
göç eder gelenler sessizlik içinde,
sahilin kucağında yalnız yürekler kalır.
yıllar öncesinden bir gündü,
san ki henüz gün dündü.
göçtün de yüreğime Tatar kızı olmadık bir zamanda,
olmadık bir mekanda,
serin bir sonbaharda.
çırpındım uçmalara,
göçemedim gülüm göçemedim iline,
hayal kurdum rüyalarda görmeye.
gelmedin sen de Tatar kızı beklendiğin sahile,
özlerim.
başlamadı henüz yağmurlar,
yapraklarda şebnemler,
gözlerde yaşlar,
sonbaharı karşılar.
seneler geçse de senden habersiz,
dinmeyen bir umuttu beklemek.
kararmış ufuklar gibi derbeder yüreğim,
sürüklenir bilinmeze hasret tufanlarında.
sen demiştin Tatar kızı unutursun zamanla,
unutmak denen şeyi unuttum seni gördüğüm anda.
yaşarım o günleri her sonbahar yeniden,
turnalar uçar özgürce,
kıskanırım.
ah be Tatar kızı;
zor olsa da sensizlik aşkı öğreten sendin,
değmişti ömrüme gözlerinde yok olmak.
turnalar göçer ben sahili beklerim.
Mehmet Macit
15.10.2016
Dikili/İzmir