Senin gözlerin ki güneşi koymuş içine,
Bırakmış kendini bir gecenin serzenişine.
Ruhunun tuz kokan sularında yüzmüş,
Yalnızlığıyla kalabalık bir caddeye düşmüş.
Senin gözlerin şimdi bir şiire yolcu,
Senaryo kurbanı, garip bir oyuncu.
Üzerinde eski, yırtık hüzünleri ile
Girmiş tanrının o şaşalı evine.
Senin gözlerin, o öfke delisi..
Kulağında tanrının çıldırtan sesi..
Parıldayan bir aydan hallice
Kör ediyor şu karanlık gece.
Gözlerin, buğulu bir duman,
Yaş değil bu akan; kan.
Nefretin en yüce sahibi,
İçinde mühürlenmiş sanki kalbi..
Gözlerin, bir keskin bıçak,
Tanrı yer arıyor saklanacak!..
Can alıcı kaskatı bedeni,
Önünde şeytanın düşünceleri.
Senin gözlerin, kışkırtıcı bir davet,
Önünde sevişiyor cehennemle cennet.
Ateş gibi yanan göğsüne sür ellerimi
Soğut nefret dolu mühürlenmiş kalbini.
Gözlerin, o kanlı bir düş,
Ruhuma yansıyan karanlık gülüş..
İçinde nefretin izleri saklı,
O bir çocuk çıplak ayaklı.
Senaryo dağıldı, kan kapladı her yeri,
Gülüyordu onun keder dolu gözleri.
Memnun ayrıldı oradan son oyuncu;
Nefretin simgesi, o güzel yolcu..
Elif Çetinkaya
(
Senin Gözlerin başlıklı yazı
Şair Elfida tarafından
20.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.