Online Üye
Online Ziyaretçi
MERHABA DENİZ
Merhaba Deniz,
Yaz mevsiminin tüm sıcak havasını kucaklayıp dalgalar arasında salınıp gittin. Kasım ayına girdik bugün. Sen gittin diye güneş bavulunu alıp evine gitti, kuşlar da uçup gitti. Gelecek bahara emanet edildi son mektubun ve posta kutuna birkaç deniz kabuğu bırakıp veda etti son satırlar. Müziğin sırrı Mozart’ın 3000’e yakın mektubunda gizliymiş. Tıpkı sanatçı Mozart’ın müziği gibi senin de gözyaşların kendi denizinde gizli.
An gelir mürekkep suya dönüşür ve sayfalar derya olup coşar. Deryadan bir sayfa, sudan mürekkep, masmavi gökyüzünden posta kutusu dünyaya geliverir. Çinliler: “Akıllı bir adam yalnız kendi tecrübelerinden, daha akıllı bir adam başkalarının da tecrübelerinden yararlanır.” der. Yüzme bilenle bilmeyenin tecrübesi bile senin sularında besbelli. Denizin hayatla tecrübesi deniz fenerinin yaşamla tecrübesinde parıldar.
Sen ki adına şiir yazdıran, özündeki kelimelerle sayfalara yol aldıran bir hayal gemisisin. Haritanın yeni yüzünde yeni yerler için keşfe çıkmak pahasına dalgalarında yol aldık. Belki batan bir gemide yolcun olduk belki de dalgalarının arasında yüzmeyi bilmeden denize fırlayıp boğulan bir can olduk. Mona Lisa’nın esrarengiz tebessümü var sularının tablo gibi yansıyan berraklığında.
Nuh tufanı, Yunus’un balık karnında yolculuğu hep denizde yaşandı. Sular, balıklar seninle dile geldi ve tarih kaleme aldı tüm bu yaşanmışlıkları. Gökyüzünün maviliği dalgalarına yansıdı da mavi oluverdi rengin. Ağacın siluetindeki o tablosal görünümü sularına aksedince sanata büründü yüzün. Toprak ve su ile birleşip ateşe bile: ‘Dur!’ dedin. Özelsin, şiir gibisin deniz. Adınla, tadınla, nazınla, şiirselliğinle ve tüm şirinliğinle hoş geldin deniz!
01 Kasım 2016 Salı, Saat: 16.45