YOL
Aşkı mekân bildik, yollara düştük;
Çıktığımız her yol canana gider.
Bazen yandık, bazen donduk,
büzüştük;
Gönül, kalbe sevgi salana gider.
Biz önce insanız,
insana saygı;
Derinin rengiyle
değişmez duygu;
Fakiri zengini
duymasın kaygı;
Yol, eşitlik denen
alana gider.
Yunus
rehberimiz, adadık canı,
Rab
için hoş gördük yaratılanı,
Ateş, kan ve zulüm
sarmış dört yanı,
Ölüm kul eliyle
insana gider.
Düşersen dünyanın
en aymazına,
Düzen veremezsin
kırık sazına,
Kazanma
hırsıyla gücün hazzına
Aldanırsan
yolun şeytana gider.
Kul, cahil hocaya
dini sorarsa
Her imam sünneti
başka yorarsa,
Her mezhep fetvayı
ayrı verirse
Akıl, kutsal kitap
Kur’an’a gider.
İnsanın kendinde
varsa asalet,
Yapılan hatayı
örtmez apolet.
İnsanın düşmanı
kara cehalet,
Gaflete düşenler
yılana gider.
Her türlü zehiri
akıtsa çirkef,
Kuru iftirayla
kirlenmez sedef.
Bizde bayrak
kutsal, çağdaşlık hedef,
Atatürk’ün yolu
vatana gider.
Biz Hakk’ın sesine
kulak vermişiz.
Biz halk
bahçesinden güller dermişiz.
Biz dünya malına
bakar körmüşüz.
Sanmayın bu vicdan
talana gider.
Coşari diyor ki
n’olacak halim;
Halk adına kalem
tutuyor elim;
Zulmün karşısında
çözülen dilim;
Sanmayın yanlışa,
yalana gider.
İbrahim COŞAR