Sevgi, saygı hürmet, nostalcik oldu
Bunları bilenler, azdır uşağum!
Bir çok er sandığın, bir kancık oldu
Çobanın çobanı, kazdır uşağum!
Sefiller yüceldi, yüceler cüce
Dünya teslim oldu ye’cüc, me’cüce
İnsanlık biçare bu kaba güce.
Onlarda işkence, hazdır uşağum!
Zalimin zulmüne, yoktur karışan
Bu kötü gidişle, var mı barışan?
Umudu kalmamış, gençlik perişan
Gecesi gündüzü, cazdır uşağum!
Zalimler zülmüyle, sürer saltanat
İnsan tehlikede, hatta hayvanat
Akıllı sanılan, okur beyanat
Yangına döktüğü, gazdır uşağum!
Senaryoyu yazar gizli localar
Parayı verenin, düdüğü çalar
Adalet bocalar, insaf bocalar
Trabzonspor’umuz Lâzdır uşağum!
Güzel hasletlerin, hepsi satıldı
İnsafın pabucu dama atıldı
Herşeye bir hile, fesat katıldı
Bunu iyi belle, yazdır uşağum!
Vahşet, dehşet, terör, doldu şehirler
Doğada ki güller, şimdi zehirler
Yağcılıktan geri, kalmaz şairler
Geri kalan sade, sazdır uşağum!
Mikdadî burada sözünü bağlar
Bu millet öldü mü, nerede sağlar
Doğruyu söylerken, içim kan ağlar
Sanma bu yaptığım, nazdır uşağum!
Şair Mikdat Bal