Bir ayrılığa bürünüyor
Beyaz şehrin kirli örtüsü.
Karlı dağın belinde
Bir selama uzak iki yürek..
Ey karanlık gecede yok olan yolcu,
Son hastanenin acı kokusunda
Et koparmış
Can koparmış
Bağrına ateşler bağlamış
Ama yetmez diyor
Son sözünde hayat..
Ne kaldı ki bize zaten
Kaybettiğimiz vuslatlardan başka...
Eksik günlerin tortusunda
Bir sen misin beklenen ?
Geceye katran vurmuş göz yaşlarında,
Ayrılığın ellerinden tutamadık.
Ah gönül yorgunluğu,
Ne yazılsa kedere boğulur
Puslu gözlerim ve
Hüznüm şehrin bıçkın ayazı,
Bir masal yazmak sana,
Denize,
Martılara,
Diyemeden
Hoşçakal...