Anayasa temel yasadır ,tüm yasaların temeli…  

   Fransız devrimi tek başına Fransızlar tarafından yapılan bir devrim olsa da neticesi itibari ile bir zihniyet devrimi olarak, tüm insanlıkça anlaşılmıştır.

    Fransız devrim beyannamesinin 16 Maddesi güçler ayrılığı olmayan bir yasanın anayasa olmayacağını belirtmiştir. .

     Güçler Ayrılığı dediğimiz şey devleti,  bir aygıt olarak kabul ettiğinizde ,bu aygıtın çalışması için gerekli araçların, benzer özellik  taşıyanları ,bir ana başlık altında topladığınızda 3 temel arac ortaya çıkar.

1-Yasama

2-Yürütme

 3-Yargı

       Ne yaparsan yap tüm ilkel devletilerde yada devletin ilkel zamanında dahi bu özellikler bulunmuştur. Devletin niteliğini bu üç özelliğin ayrışması hali belirler.

1-YASAMA ORGANI…..:Yasama organı , eşit şartlarda bulunan partilerin, eşit şartlarda belirlenmiş üyelerinin, sandık önüne gelerek seçmen iradesini kendi lehine çekmek sureti  oluşturdukları organdır. Siyasi partiler ,doğrudan bu organa kaynaklık ederken ,bir kısım güçlü dernek- federasyon  yada konfederasyon gibi örgütlenmelerde dolayısı ile kaynaklık ederler. Ama  her nasıl tesbit  edilirse edilsin neticede, secmen iradesi ile yasama organı oluşsa da, parti tarafından, genelde parti liderinin iradesi ile oluşan adaylar secmen iradesini daha oluşum aşamasında sakatlanmaktadır. SONUÇ AŞAMASINI SEÇMEN BELİRLERKEN BAŞLANGIC ASAMASINI SİYASİ PARTİ LİDERİ BELİRLEDİĞİ İÇİN SEÇMEN İRADESİ OLUŞUM OLARAK SAKAT İRADEDİR. Bu durum da  ortaya tek başına konulmuş bir sandık ,demokrasinin olmazsa olmaz sartı olsa da tek başına yeter ve gerekli şart değildir. Bu sebeple parlamenter sistemin bu aşamada sakatlanması bu sakatlık halının de toplumsal sıkışmalara sebebiyet vereceği kacınılmazdır. 

                       Siyasi partiler yasası ve seçim yasası bu oluşumda en önemli ve etkili yasalardır. Bir kısım aklı evvellerin, kendi hegomanyalarında sürekililik sağlamak istemeleri  ,siyasi partiler yasası ve seçim yasasının degnek gibi kullanarak, sakat secmen iradesi oluşturmada ,kullandıkları görülmektedir.                  

                         Siyasi partiler yasası acısından, partiler,  üye sayısının 400  GİBİ  tutarak delegelerini bile seçime sokmadan yada kursun asker olarak belırledıklerı uyeler aracılığı ile ilçe delegelerini  ilçe delegeleri il delegelerini, il delegeleri ise genel merkez delegelerini SAKAT  bir şekilde secerek secmen iradesinin sakatlık katsayısını arttırmaktadırlar.ZİNCİRLEME SAKATLIK  hali seçmen iradesnin de sağlam olsa bile sakat doğmasına yol açmaktadır.  Oysa olması gereken, yönetimin insiyatifi ile değil her isteyenin üye olduğu, sınırlamaya tabi tutulmaksızın, aidatını 1 yıl boyunca ödeyerek ,partısını dış bagımlılıktan kurtaranların, oy kullanabildiği ,bir siyasi partiler yasası ile buna uygun düzenlenmiş parti tüzükleridir.

                            Seçim yasasında öngörülen baraj ın antıdemokratik olduğu  şehir oyları ile orantılı şekilde seçmen iradesinin meclise yansımasının sağlanmaması ise parlamentonun oluşum aşamasında millet iradesnin tam ve kesintisiz olarak yansımasına engel olmaktadır…marjinal gözüken partilerin sert muhalefeti bu sekilde engellenerek kurnaz partİ yöneticilerinin hegomanyası arttırılmıştır

                Anayasa değişikliğinde lidere sadakat ve biatı gösterme yarış ve cabası HÜR İRADE  nin en büyük silahı olan GİZLİ OY KULLANMA ŞEKLİ  bile bizzat vekillerce tecavüze uğramaktadır. Suç işleme saik ve hürriyetini topluma ön yak olanların bizzat yasa koyucular olması da ayrı bir handikaptır.

                Secmen karşısına çıkartılan vekil adaylarının sakat şekilde belırlenmesı ,varlığını lidere bağlı olarak ana rahmindeki çocuğun sakat doğacağını bile bile yasal süreci içinde aldırmayarak o günaha ortak olmak suçunu bizzat liderleri işlemektedir fatura bu sakat hal sebeb ile de parlamenter sisteme çıkarılmaktadır.

YÜRÜTME ORGANI    :Bakanlar kurulu ve başbakan aracılığı ile yasama organının ürünü olan kanunlar ın uygulanması sağlar. Bakan ve başbakan meclise karsı sorumludur gensoru güvenoyu gibi oylamalarla meclis vasıtası ile denetimi gerçekleşir. Yürütmenin seronomik başı,yasal yönden sorumsuz ve devletin temsilcisi  cumhurbaşkanı  güvenoyu alacağına inandığı kişi başbakan olarak görevlendirir.Bakan ve Başbakan ın Suç hallerinde Yüce divan sıfatı ile de yargısal denetim mümkündür.Yürütme organı bizzat devlet dediğimiz mekanızmanın işleyisişini hükümet kanadı ile sağlar.Cumhurbaşkanı kanadı bilge ve yol gösterici uzlaştırcı gibi sıfatlarla herangi bir rahatsızlık halinde bu yetkilerini kullanır. Cmuhurbaşkanı ve meclis secimlerinin farklı tarıhlerde olması sistemin kendini korumaya yönelik bir uygulamasıdır. Her iki tarafı da eline geçerek zarar veren olursa gelecek yeni yönetimle mutabık kalarak bu zararın giderilmesi sağlanır. Cumhurbaskanı bizzat devleti temsil ettiği için onun partisiz olması tüm kesimlerce kabul edilebilir hale dönüşmesine yol açar. Aksi halde sadece temsil ettiği partinin oy verenlerince kabul edilir .Ki bu da devlet teklığı ve tümlüğü anlayışına aykırılık teşkil eder. Cumhurbaskanı siyasi davranamaz devlet siyaset üstü dür.   Bir kısım devlet atanmış veya seçilmiş görevlillerini toplayarak parti ajanı haline dönüştürerek siyasallaşması bizzat sistemin önünün tıkanmasına yol açar. Kendi oluşturduğu kısa devresinin ŞASE  yapması durumunda kontrpide kalacağını şimdiden  söylemek içinse  müneccim olmaya gerek yoktur.  

YARGI                                  .Türk milleti adına karar veren bağımsız yargının doğal neticesi onun tarafsızlığıdır. Tarafsızlığının ayrıca belirtilmesi bunun ileride uluslar arası hukuk veya anayasa mahkemesinde adil yargılanma hakkına vurulmuş kendisinin kıptı Yahudi olduğu bahsi ile insanların toplumsal barış ve huzuru bizzat YARGI ELIYLE  gerçekleştirecekleri kaçınılmaz bir sondur..Yargıçların ,Avukatların içerisinden sadece mülakatla alınması parti hegomanyasının tüm iliklerimize işlemesi sonucunu doğurur. Fiziki olarak bağımsız yargıcın, içsel bağlılığı ,meclis içerisinde bir bakan ın bile gizli oy hakkını şovlaştırarak biatını ve sadakatını  gösterirken egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu kuralını inkar ettiğinin bile farkında değildir. Sadakat ve biat gösterisi anayasal yargı bağımsızlığının bile önüne vurulmuş bir kettir. Yuksek ibaresinin kaldırılması bile insanların hazımsızlığının yargıcı derecelendirmeden ari tutarken kendinden yüksek te kımsenin bulunmaması arzusunun dışa yansımasıdır.  Yargı bağımsızlığı ,onun işe kabul den tayin ve terfisine kadar kendi iç bünyesinde ki teftiş ve yüksek kurul aracılığı ile gerçekleştirilmedikçe KADÜK  kalacaktır. Yargı siyasetin emir eri olamayacağı gibi onun efendisi  değildir. Yargı her yargıç bünyesinde devletin 3.erkını bulunduğu yerde yerine getiren bir güçtür. Temsil edildiği tüm kurullarda sadece kendisinin belirleyici olmadığı her halde bağımsızlık darbe almış demektir. Belli güç odaklarına bağlı olan ların hur düşünceden uzak olamayacağı bahısle yargıçlıkda yapamayacağına ilişkim kurallar yerine bunun silsile yolu ile siyasete bağlanması yargıç bağımsızlığından zıyade yargı bağımlılığı ile siyasetin emrine amada hale gelişine yol açar. Meclis korıdorlarında hakım terfılerının pazarlığı konuşulur olur. Liyakatın yerine partizanlık alacağı gibi gün gelir hakım ve avukatlık için hukuk fakültesinin bile bititilmesine gerek olmadığı her hangi bir imam hatip mezunun dahı bu işleri yapabileceği konuşulur. Yargı siyasetsizleştirildikçe bağımsızlaşır.

 

( Anayasa Mı başlıklı yazı HALİLİ tarafından 12.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu