Ne yakınım, ne uzak, araftayım;
Zemheri gecelerde üşüyorum,
Siyah beyaz bir fotoğraftayım.
Sokaklara kar gibi düşüyorum,
Ne yakınım, ne uzak, araftayım;
Senin bilmediğin bir taraftayım.
Bir güneşe hasretim, bir de sana,
Nerde beni dirilten o bakışlar?
Sığınmışım kırık-dökük bir hana.
Pencerelerde boynu bükük kuşlar,
Bir güneşe hasretim, bir de sana;
Karanlık mahzenler şahittir ana.
Burada unutmuş gülmeyi yüzler,
Sevdalar kör kuyulara atılmış.
Duvarlarda yosun bağlamış sözler,
Aşklarsa bitpazarında satılmış.
Burada unutmuş gülmeyi yüzler,
İçimi ısıtmıyor bakan gözler.
Dert dinleyen çağlayanlar donsa da
Masmavi düşlerim yok olmayacak.
Başıma kör talih kuşu konsa da
Sol yanım başkasıyla dolmayacak.
Dert dinleyen çağlayanlar donsa da
Seni görmeden bu can ölmeyecek.
Muhittin Alaca